Turkish Turkish
İSTİNAT : Turkish Turkish
güvenme, kuvvet alma
İSTİNAT : Turkish Turkish
ir şeyi kanıt sayma
İSTİNAT DUVARI : Turkish Turkish
toprak ya da yapının kaymasını önlemek için yapılan, direnç sağlayan duvar
İSTİNAT ETMEK : Turkish Turkish
dayanmak, yaslanmak
İSTİNATGÂH : Turkish Turkish
dayanacak, güvenecek yer, dayanak
İSTİNGA : Turkish Turkish
yelkenleri toplamak için kullanılan halat
İSTİNGA ETMEK : Turkish Turkish
(yelkenleri) toplamak
İSTİNKÂF : Turkish Turkish
çekinme, geri durma, sakınma; kabul etmeme
İSTİNKÂF ETMEK : Turkish Turkish
çekinmek, geri durmak, sakınmak; kabul etmemek
İSTİNSAH : Turkish Turkish
ir şeye bakarak aynısını yazma
İSTİNSAH ETMEK : Turkish Turkish
ir şeye bakarak aynısını yazmak, kopya ederek örnek çıkarmak
İSTİNTAÇ : Turkish Turkish
sonuç çıkarma
İSTİNTAÇ : Turkish Turkish
ir büyük önermeden küçüğe ve sonurguya, yasalardan olaylara, nedenden sonuca giderek sonuç çıkarma
İSTİNTAÇ ETMEK : Turkish Turkish
sonuç çıkarmak
İSTİNTAK ETMEK : Turkish Turkish
sorguya çekmek, söyletmek
İSTİNTAK, -KI : Turkish Turkish
sorgu
İSTİNTAK, -KI : Turkish Turkish
sorguya çekme, söyletme
IŞTIR : Turkish Turkish
ispanakgillerden, sapları etli bir ot, yabanpazısı (blitum capitatum)
İŞTİRA : Turkish Turkish
satın alma
İŞTİRA ETMEK : Turkish Turkish
satın almak
İSTİRAHAT ETMEK : Turkish Turkish
dinlenmek
İSTİRAHAT VERMEK : Turkish Turkish
dinlenmek için ara vermek
İSTİRAHAT VERMEK : Turkish Turkish
ahatsızlık, sayrılık nedeniyle, doktor raporuyla çalışmaya ara vermek
İSTİRAHAT, -Tİ : Turkish Turkish
dinlenme
İŞTİRAK ETMEK : Turkish Turkish
katılmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani