Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İSTİKLAL, -Lİ : Turkish Turkish

ağımsızlık

İSTİKRA : Turkish Turkish

tümevarım

İSTİKRAH : Turkish Turkish

tiksinme, iğrenme

İSTİKRAH ETMEK : Turkish Turkish

tiksinmek, iğrenmek

İSTİKRAR : Turkish Turkish

aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık

İSTİKRAR : Turkish Turkish

yerleşme, oturma

İSTİKRAR : Turkish Turkish

denge

İSTİKRAR : Turkish Turkish

ödünç alma, borçlanma

İSTİKRAR BULMAK : Turkish Turkish

karar kılmak

İSTİKRAR BULMAK : Turkish Turkish

yerleşmek

İSTİKRAR ETMEK : Turkish Turkish

ödünç para almak, borçlanmak

İSTİKRARLI : Turkish Turkish

ıstikrarı olan, dengeli, kararlı

İSTİKRARSIZ : Turkish Turkish

ıstikrarı olmayan, dengesiz, kararsız

İSTİKRARSIZLIK : Turkish Turkish

ıstikrarsız olma durumu, dengesizlik, kararsızlık

İSTİKŞAF : Turkish Turkish

araştırma, keşfetmeye çalışma

İSTİKŞAF : Turkish Turkish

açınsama

İSTİLA : Turkish Turkish

ir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme

İSTİLA : Turkish Turkish

yayılma, kaplama, sarma, bürüme

İSTİLA ETMEK : Turkish Turkish

ir ülkeyi silah gücüyle ele geçirmek

İSTİLA ETMEK : Turkish Turkish

yayılmak, kaplamak, sarmak, bürümek

İSTİLACI : Turkish Turkish

ıstila eden (kimse, devlet)

ISTILAH : Turkish Turkish

terim

ISTILAH : Turkish Turkish

herkesin anlamadığı özel anlamda kullanılan söz

ISTILAH PARALAMAK : Turkish Turkish

herkesin anlamadığı ağdalı bir biçimde konuşmak

İSTİM : Turkish Turkish

ıslim