Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KARGO : Turkish Turkish

yük taşıyan gemi

KARGO : Turkish Turkish

uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük

KARI : Turkish Turkish

(ıyelik ekleriyle) bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, °refika, °zevce

KARI : Turkish Turkish

kadın

KARI : Turkish Turkish

yaşlı, ihtiyar

KARI AĞIZLI : Turkish Turkish

dedikodu yapan (erkek)

KARI GİBİ : Turkish Turkish

korkak, dönek (erkek)

KARI KOCALIK À : Turkish Turkish

karıkocalık

KARİ, -İ : Turkish Turkish

okuyucu, okur

KARİDES : Turkish Turkish

kabuklulardan, tuzlu ya da tatlı sularda yaşayan, yenebilen birçok türü bulunan hayvanlara verilen genel ad (palaemon )

KARİHA : Turkish Turkish

düşünme yetisi

KARIK : Turkish Turkish

kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması

KARIK : Turkish Turkish

karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)

KARIK : Turkish Turkish

ahçe sulamak için açılmış ark

KARIK : Turkish Turkish

u arklar arasında kalan toprak parçası

KARIK : Turkish Turkish

sabanla açılan çizi

KARİKATÜR : Turkish Turkish

ınsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, düşündürücü ve güldürücü resim

KARİKATÜR : Turkish Turkish

eceriksizce yapılmış şey, taslak

KARİKATÜRCÜ : Turkish Turkish

karikatür çizen sanatçı, °karikatürist

KARİKATÜRCÜLÜK : Turkish Turkish

karikatür çizme sanatı

KARİKATÜRİST, -Tİ : Turkish Turkish

karikatürcü

KARİKATÜRİZE : Turkish Turkish

karikatür durumuna getirilmiş olan

KARİKATÜRİZE ETMEK : Turkish Turkish

karikatürleştirmek

KARİKATÜRLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

karikatür durumuna getirilmek

KARİKATÜRLEŞTİRME : Turkish Turkish

karikatürleştirmek eylemi