Turkish Turkish
KARINCAYI BİLE EZMEMEK ( YA DA İNCİTMEMEK) : Turkish Turkish
çok merhametli, ince ve duygulu olmak
KARINCAYİYEN : Turkish Turkish
karıncayiyengillerden, avustralya'da yaşayan, karıncayla beslenen bir memeli türü (echidna aculeata)
KARINCAYİYENGİLLER : Turkish Turkish
örnek hayvanı karıncayiyen olan, vücutları kirpi gibi dikenli, ağızları boru biçiminde uzamış, karıncayla beslenen bir familya
KARINCIK : Turkish Turkish
vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk
KARINCIK : Turkish Turkish
yüreğin alt bölümünde bulunan kulakçıklardan gelen kanın topladığı boşluklardan her biri
KARINDANBACAKLILAR : Turkish Turkish
yumuşakçalardan, karınlarındaki etli, yassı pul biçimindeki uzantıları bacak gibi kullanarak ve sürünerek yürüyen salyangoz, sümüklüböcek vb.'yi içine alan kabuklu hayvanlar sınıfı
KARINDAŞ : Turkish Turkish
kardeş
KARİNE : Turkish Turkish
karışık bir iş ya da sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
KARİNE : Turkish Turkish
ir durumun anlaşılmasına yardım eden şey, belirti
KARİNE İLE ANLAMAK : Turkish Turkish
sözün gelişinden anlamak
KÂRINI TAMAM ETMEK : Turkish Turkish
öldürmek
KARINLAMAK : Turkish Turkish
(gemi için) yanını dayamak
KARINLI : Turkish Turkish
karnı büyük ve çıkık olan
KARINMAK : Turkish Turkish
sallanarak karışmak
KARINMAK : Turkish Turkish
çiftleşmek
KARINSA : Turkish Turkish
kuşların tüy değiştirme zamanı
KARINTI : Turkish Turkish
anaforlarda oluşan çevrinti
KARINTI : Turkish Turkish
geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga
KARINZARI YANGISI (İLTİHABI) : Turkish Turkish
karınzarının had ya da kronik yangısı, °peritonit
KARINZARI, -NI : Turkish Turkish
karın boşluğunun içini, bu boşluğun içinde bulunan bağırsakları, öbür organları kaplayan ve tutan zar, °periton
KARIŞ : Turkish Turkish
parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ve serçeparmakların uçları arasındaki açıklık
KARIŞ KARIŞ : Turkish Turkish
her yanını ve inceden inceye
KARISI ( YA DA KÖYLÜ) À : Turkish Turkish
hanım köylü
KARISI AĞIZLI : Turkish Turkish
karısının düşüncelerini benimseyip davranışlarını ona uyduran (koca)
KARIŞIK : Turkish Turkish
ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani