Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KARIŞIK : Turkish Turkish

karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız

KARIŞIK : Turkish Turkish

saf olmayan

KARIŞIK : Turkish Turkish

irbirine geçmiş, dolaşık

KARIŞIK : Turkish Turkish

çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: karışık duygular uykularımı kaçırdı

KARIŞIK : Turkish Turkish

anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan: nedense konuşma dili iyi ama yazı dili çok karışık

KARIŞIK : Turkish Turkish

çalkantılı, gergin (yer)

KARIŞIK : Turkish Turkish

halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan

KARIŞIKLIK : Turkish Turkish

karışık olma durumu, °teşevvüş

KARIŞIKLIK : Turkish Turkish

kalabalık, düzensizlik vb.'nin neden olduğu kargaşa

KARIŞIKLIK : Turkish Turkish

tutarsızlık, düzensizlik

KARIŞIKLIK : Turkish Turkish

düzen yokluğu, kargaşa, toplumsal kargaşa

KARIŞILMA : Turkish Turkish

karışılmak eylemi

KARIŞILMAK : Turkish Turkish

karışmak eylemi yapılmak, °müdahale edilmek

KARIŞIM : Turkish Turkish

karışmış olanın durumu

KARIŞIM : Turkish Turkish

irden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen şey: portakal suyu votka karışımı bir içki hazırladı

KARIŞIM : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, °mahlut

KARIŞIM : Turkish Turkish

(canlılar için) soyu karışmış; kırma, °melez

KARIŞLAMA : Turkish Turkish

karışlamak eylemi

KARIŞLAMAK : Turkish Turkish

karışla ölçmek

KARIŞLIK : Turkish Turkish

herhangi bir karış boyunda olan

KARIŞMA : Turkish Turkish

karışmak eylemi

KARIŞMA : Turkish Turkish

engelleme, araya girme, °müdahale

KARIŞMA : Turkish Turkish

düzeni bozulma

KARIŞMAK : Turkish Turkish

ıki ya da ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek

KARIŞMAK : Turkish Turkish

düzensiz, dağınık olmak