Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KARİKATÜRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

karikatür durumuna getirmek

KARİKATÜRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyin, bir olayın belirtilmesi gereken özelliklerini bozarak, yererek, gülünç duruma getirerek anlatmak

KARIKMAK : Turkish Turkish

(göz) fazla ışıktan kamaşmak

KARIKMAK : Turkish Turkish

(göz) kar yağmış bir alana bakmaktan kamaşmak

KARIKOCA : Turkish Turkish

iribirleriyle evlenmiş kadın ve erkek

KARIKOCALIK : Turkish Turkish

karıkoca olma durumu

KARILAŞMAK : Turkish Turkish

(erkek için) huyları kadın huylarına benzemek, kadın gibi davranmak

KARILI : Turkish Turkish

(herhangi bir nitelik ya da nicelikte) karısı olan

KARILI KOCALI : Turkish Turkish

karı koca birlikte

KARILIK : Turkish Turkish

kadın olma durumu

KARILIK : Turkish Turkish

evli kadının kocasına göre olan durumu ya da görevi

KARILIK ETMEK : Turkish Turkish

(evli bir kadın) kocasına olan görevini yerine getirmek

KARILIK ETMEK : Turkish Turkish

(erkek için) döneklik etmek, hile yapmak

KARILMA : Turkish Turkish

karılmak eylemi

KARILMAK : Turkish Turkish

karmak eylemi yapılmak, karışmak

KARILMAK : Turkish Turkish

(hayvan) çiftleşmek

KARIMAK : Turkish Turkish

yaşlanmak, ihtiyarlamak

KARIN AĞRISI : Turkish Turkish

karında duyulan ağrı

KARIN AĞRISI : Turkish Turkish

çekilmez, sevilmeyen kimseler ya da adı iyi bilinmeyen şeyler için söylenir

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

ınsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan önbölgesi

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

dölyatağı, °rahim

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

(kimi şeylerde) şiş ve içi boş bölüm

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

mide

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

ıç, gönül, akıl, kafa

KARIN, -RNI : Turkish Turkish

gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikle titreşen noktalar