Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KENDİNİ DEV AYNASINDA GÖRMEK : Turkish Turkish

kendini olduğundan çok üstün görmek

KENDİNİ DİNLEMEK : Turkish Turkish

hastalık kuruntusu içinde bulunmak

KENDİNİ DİNLEMEK : Turkish Turkish

yalnız, sakin kalmak

KENDİNİ DİRHEM DİRHEM SATMAK : Turkish Turkish

çok nazlı davranmak, ağırdan almak

KENDİNİ ELE VERMEK : Turkish Turkish

yaptığı bir davranış ya da söylediği bir sözle kendi suçunu ortaya çıkarmak

KENDİNİ FASULYE GİBİ NİMETTEN SAYMAK : Turkish Turkish

kendini çok önemli biri gibi görmek

KENDİNİ GÖSTERMEK : Turkish Turkish

eğenilecek niteliklerini ortaya koymak

KENDİNİ GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ortaya çıkmak, belirmek

KENDİNİ HİSSETTİRMEK : Turkish Turkish

varlığını belli etmek

KENDİNİ KAPTIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyin etkisinden kurtulamayacak duruma düşmek

KENDİNİ KAPTIRMAK : Turkish Turkish

uğraşmaya başladığı bir işten kendini kurtaramamak

KENDİNİ KAYBETMEK : Turkish Turkish

ayılmak

KENDİNİ KAYBETMEK : Turkish Turkish

öfke yüzünden ne yaptığını bilmemek

KENDİNİ NAZA ÇEKMEK : Turkish Turkish

nazlanmak

KENDİNİ PARALAMAK : Turkish Turkish

çok çaba ve özen göstermek

KENDİNİ SATMAK : Turkish Turkish

kendisinde olmayan iyi nitelikleri varmış gibi göstermek

KENDİNİ SIKMAK : Turkish Turkish

kendini zorlamak, çaba göstermek

KENDİNİ TARTMAK : Turkish Turkish

ne durumda olduğunu öğrenmek için kendini yoklamak

KENDİNİ TOPARLAMAK ( YA DA TOPLAMAK) : Turkish Turkish

herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek

KENDİNİ TOPARLAMAK ( YA DA TOPLAMAK) : Turkish Turkish

ir konuda dikkatini yoğunlaştırmak

KENDİNİ TOPARLAMAK ( YA DA TOPLAMAK) : Turkish Turkish

şişmanlamak

KENDİNİ TUTAMAMAK : Turkish Turkish

ir durum karşısında sessiz ve heyecansız kalamamak; kendine hâkim olamamak

KENDİNİ TUTMAK : Turkish Turkish

kendine hâkim olmak; dayanmak, sabretmek

KENDİR : Turkish Turkish

kendir

KENDİR : Turkish Turkish

kenevirden yapılmış