Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZİHNİ BULANMAK ( YA DA KARIŞMAK) : Turkish Turkish

düşünürken olaylar arasındaki bağlantıyı yitirmek

ZİHNİ BULANMAK ( YA DA KARIŞMAK) : Turkish Turkish

ne yapacağını şaşırmak

ZİHNİNİ ÇELMEK : Turkish Turkish

ir kimseyi yanıltmak, yanlış yola sürüklemek

ZİHNİNİ ÇELMEK : Turkish Turkish

aştan çıkarmak

ZİHNİNİ DAĞITMAK : Turkish Turkish

gerektiği gibi düşünememek

ZİHNİNİ OYNATMAK : Turkish Turkish

çıldırmak, delirmek

ZİHNİYE : Turkish Turkish

anlıkçılık

ZİHNİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ir toplum ya da topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi

ZİKİR, -KRİ : Turkish Turkish

anma, söyleme, sözünü etme

ZİKİR, -KRİ : Turkish Turkish

(bir tarikata bağlı olanlar için) tanrı'nın adını art arda söyleme işi

ZİKIYMET, -Tİ : Turkish Turkish

değerli, kıymetli

ZIKKIM : Turkish Turkish

ağı, zehir

ZIKKIM : Turkish Turkish

ıçki ve sigaranın kötü ve zararlı etkisini belirtmek için kullanılır

ZIKKIM OLSUN! : Turkish Turkish

zehir olsun anlamında bir ilenme sözü

ZIKKIMLANMA : Turkish Turkish

zıkkımlanmak eylemi

ZIKKIMLANMAK : Turkish Turkish

(hakaret olarak) yiyip içmek

ZİKRETME : Turkish Turkish

zikretmek eylemi

ZİKRETMEK : Turkish Turkish

adını söylemek, sözünü söylemek, anmak

ZİKRİ GEÇMEK : Turkish Turkish

anılmak, adı geçmek

ZİKZAK : Turkish Turkish

art arda birbirine ters yönde açılar yapan (kırık çizgi)

ZİKZAK YAPMAK : Turkish Turkish

sık sık sağa sola yön değiştirmek

ZİKZAK YAPMAK : Turkish Turkish

sık sık düşünce değiştirmek

ZİKZAKLI : Turkish Turkish

zikzak biçiminde olan

ZİL : Turkish Turkish

ışaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çanavuran bir tokmaktan oluşan, elle ya da başka düzenlerle işletilebilen araç

ZİL : Turkish Turkish

irbirine çarparak ses çıkarmak için parmaklara ya da tefin kasnağındaki deliklere takılan metal kurs