Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EVVEL : Turkish Turkish

önce

EVVEL : Turkish Turkish

ılk, önceki, geçmiş

EVVEL ALLAH : Turkish Turkish

"önce tanrı yardımıyla" anlamında bir pekiştirme sözü

EVVEL VE AHİR : Turkish Turkish

aşta da sonda da, eninde sonunda

EVVELA : Turkish Turkish

önce, ilk önce, ilkin

EVVELCE : Turkish Turkish

önce

EVVELCE : Turkish Turkish

önceleri, eskiden

EVVELDEN : Turkish Turkish

önceden, eskiden, evvelce

EVVELEMİRDE : Turkish Turkish

önce, ilk önce, ilkin

EVVELİ : Turkish Turkish

evvelki

EVVELİ : Turkish Turkish

eskiden, önceleri

EVVELİYAT,-TI : Turkish Turkish

ir işin önceki evreleri, öncesi, önceleri

EVVELKİ : Turkish Turkish

önce olan, önceki

EVVELKİ : Turkish Turkish

ıki önceki

EVVELLERİ : Turkish Turkish

eskiden, geçmişte

EY : Turkish Turkish

kendisine söz söylenen kimse ya da kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilir ve uzatılabilir

EY : Turkish Turkish

kendisine seslenilen kimse, nesne vb. nin adının başına getirilerek anlamı güçlendirir

EY : Turkish Turkish

usanç anlatır

EY : Turkish Turkish

(soru olarak) öyle ise, o halde?

EYALET, -Tİ : Turkish Turkish

çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il

EYALET, -Tİ : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda en büyük sivil ve askeri yönetim bölgesi

EYER : Turkish Turkish

inek hayvanlarının sırtına yerleştirilen, oturmaya yarayan nesne

EYER BOŞALTMAK : Turkish Turkish

cirit oyununda hedef olmaktan kurtulmak için eyer üzerinde sağa sola eğilmek

EYER BOŞALTMAK : Turkish Turkish

saldırıları boşa çıkaracak önlemler almak

EYER KALTAĞI : Turkish Turkish

eyerin tahtadan yapılan kafes biçimindeki bölümü