Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

CABINETMAKER : English Turkish Redhouse

cab.i.net.mak.erisim ince iş yapan marangoz

CABINETMAKER'S GLUE : English Turkish Redhouse

tutkal

CABINETWORK : English Turkish Redhouse

cab.i.net.workisim ince marangozluk

CABLE : English Turkish Redhouse

ca.blekey'bıl isim
kablo.
denizcilikle ilgili gomene, palamar.
telgraf

CABLE CAR : English Turkish Redhouse

teleferik.
kablo ile çekilen araba

CABLE TELEVISION : English Turkish Redhouse

kablolu televizyon

CABLEGRAM : English Turkish Redhouse

ca.ble.gramkey'bılgräm isim sualtı kablosu ile çekilen telgraf

CABOOSE : English Turkish Redhouse

ca.boosekıbus' isim marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon

CACAO : English Turkish Redhouse

ca.caokıkey'o, kıka'o isim kakao ağacı, hintbademi

CACAO BEAN : English Turkish Redhouse

kakao tohumu

CACAO BUTTER : English Turkish Redhouse

kakao yağı

CACKLE : English Turkish Redhouse

cack.lekäk'ıl fiil
gıdaklamak.
kesik kesik gülmek.
gürültülü bir şekilde konuşmak, gevezelik etmek. isim
gıdaklama.
gevezelik

CACTUS : English Turkish Redhouse

cac.tuskäk'tıs isim kaktüs

CAD : English Turkish Redhouse

cadkäd isim aşağılık herif

CADAVER : English Turkish Redhouse

ca.dav.erkıdäv'ır, kıdey'vır isim ceset, kadavra

CADDIE : English Turkish Redhouse

cad.diekäd'i isim, golf oyuncunun sopalarını taşıyan kimse. fiil, golf oyuncunun sopalarını taşımak

CADENCE : English Turkish Redhouse

ca.dencekeyd'ıns isim
ritim, ahenk.
sesin yavaşlaması.
müzik perdenin derece derece inmesi, nağmenin sonu, kadans

CADET : English Turkish Redhouse

ca.detkıdet' isim
harp okulu öğrencisi.
küçük erkek kardeş veya oğul.
en küçük erkek çocuk

CADET CORPS : English Turkish Redhouse

harp okulu taburu

CAFETERIA : English Turkish Redhouse

caf.e.te.riakäfıtîr'iyı isim kafeterya

CAFFEINE : English Turkish Redhouse

caf.feinekäf'in isim kafein

CAFTAN : English Turkish Redhouse

caf.tankäf'tın, kaftan' isim kaftan

CAFÉ : English Turkish Redhouse

ca.fékäfey', kıfey' isim küçük lokanta

CAGE : English Turkish Redhouse

cagekeyc isim
kafes.
hapishane.
asansör.
(inşaatlarda) iskele. fiil kafese kapamak, hapsetmek

CAGEY : English Turkish Redhouse

ca.geykey'ci sıfat
çok dikkatli.
kurnaz, uyanık