Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CARRY A GRUDGE AGAINST : English Turkish Redhouse

irine karşı kin beslemek

CARRY AN AMOUNT FORWARD : English Turkish Redhouse

hesaptaki bir miktarı (başka sütun, sayfa veya deftere) nakletmek

CARRY AN AMOUNT FORWARD TO : English Turkish Redhouse

hesaptaki bir miktarı (başka sütun, sayfa veya deftere) nakletmek

CARRY AWAY : English Turkish Redhouse

alıp götürmek, sürüklemek

CARRY COALS TO NEWCASTLE : English Turkish Redhouse

tereciye tere satmak

CARRY ON : English Turkish Redhouse

(işi) sürdürmek; işi sürdürmek, devam etmek.
(kızgınlıktan) bağırıp çağırmak; (kederden) fenalıklar geçirmek.
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek, şamata etmek.
with (biriyle) gayrimeşru bir ilişki içinde olmak, aşna fişne olmak

CARRY ONE THROUGH : English Turkish Redhouse

(bir şey) birini başarılı bir sonuca ulaştırmak; (bir şey) birini ayakta tutmak: Her patience will carry her through. Sabrı sayesinde bu işi başarır

CARRY ONE'S POINT : English Turkish Redhouse

amacına ulaşmak, istediğini elde etmek

CARRY OUT : English Turkish Redhouse

yerine getirmek, gerçekten yapmak; uygulamak, tatbik etmek.
(birini/bir şeyi) dışarıya taşımak

CARRY SOMETHING THROUGH : English Turkish Redhouse

ir şeyi yerine getirmek, gerçekten yapmak

CARRY THE DAY : English Turkish Redhouse

üstün gelmek, kazanmak

CARRY THROUGH : English Turkish Redhouse

(on) yerine getirmek; bitirmek.
(bir şeyin) sayesinde (bir işi) yapmak veya başarmak: Two tons of wood are enough to carry us through the winter. Kışı geçirmek için iki ton odun yeter bize

CARRY WEIGHT : English Turkish Redhouse

önem taşımak.
with
i etkilemek

CARSICKNESS : English Turkish Redhouse

car.sick.nesskar'sîknîs isim (kara taşıtının sallanmasından ileri gelen) mide bulantısı

CART : English Turkish Redhouse

cartkart isim
atlı yük arabası.
el arabası. fiil
at arabası ile taşımak.
taşımak

CARTILAGE : English Turkish Redhouse

car.ti.lagekar'tılîc isim, zooloji kıkırdak

CARTOGRAPHER : English Turkish Redhouse

car.tog.ra.pherkartag'rıfır isim haritacı, kartograf

CARTOGRAPHY : English Turkish Redhouse

car.tog.ra.phykartag'rıfi isim haritacılık, kartografi

CARTON : English Turkish Redhouse

car.tonkar'tın isim karton kutu, mukavva kutu

CARTOON : English Turkish Redhouse

car.toonkartun' isim
karikatür.
çizgi film.
büyük resim taslağı

CARTOONIST : English Turkish Redhouse

car.toon.istisim
karikatürist, karikatürcü.
çizgi film çizen sanatçı

CARTRIDGE : English Turkish Redhouse

car.tridgekar'trîc isim
fişek.
fotoğrafçılık film kutusu, kaset.
kartuş

CARTRIDGE BELT : English Turkish Redhouse

fişeklik; palaska

CARTRIDGE CASE : English Turkish Redhouse

(mermi için) kovan

CARTWHEEL : English Turkish Redhouse

cart.wheelkart'hwil isim el yardımı ile yanlamasına atılan takla