Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

DEFENSE : English Turkish Redhouse

de.fensedîfens' isim
savunma, korunma.
spor savunma, defans

DEFENSELESS : English Turkish Redhouse

de.fense.lesssıfat savunmasız, korunmasız

DEFENSIVE : English Turkish Redhouse

de.fen.sivedîfen'sîv sıfat
savunmayla ilgili.
(hedef alındığını zannederek) savunmaya geçen.
koruyucu.
spor defansif

DEFENSIVE ALLIANCE : English Turkish Redhouse

savunma anlaşması

DEFER : English Turkish Redhouse

de.ferdîfır' fiil (deferred, deferring)
sonraya bırakmak, ertelemek.
to
e boyun eğmek

DEFERENCE : English Turkish Redhouse

def.er.encedef'ırıns isim riayet, (saygıdan kaynaklanan) itaat

DEFERENTIAL : English Turkish Redhouse

def.er.en.tialdefıren'şıl sıfat riayetkâr; saygı ve itaat gösteren

DEFERMENT : English Turkish Redhouse

de.fer.mentisim erteleme

DEFERRED : English Turkish Redhouse

de.ferredsıfat ertelenmiş

DEFIANCE : English Turkish Redhouse

de.fi.ancedîfay'ıns isim
meydan okuma.
karşı koyma

DEFIANT : English Turkish Redhouse

de.fi.antdîfay'ınt sıfat
meydan okuyan.
karşı koyan

DEFICIENCY : English Turkish Redhouse

de.fi.cien.cydîfîş'ınsi isim eksiklik, noksanlık; yetersizlik

DEFICIENT : English Turkish Redhouse

de.fi.cientdîfîş'ınt sıfat eksik, noksan; yetersiz

DEFICIT : English Turkish Redhouse

def.i.citdef'ısît isim (bütçe, hesap v.b.'nde) açık; zarar

DEFILE : English Turkish Redhouse

de.filedîfayl' fiil kirletmek, pisletmek, lekelemek, bozmak

DEFINE : English Turkish Redhouse

de.finedîfayn' fiil
tanımlamak, tarif etmek.
belirlemek, sınırlamak, tayin etmek

DEFINITE : English Turkish Redhouse

def.i.nitedef'ınît sıfat
kesin.
belirli, belli

DEFINITE ARTICLE : English Turkish Redhouse

dilbilgisibelirli tanımlık: the

DEFINITELY : English Turkish Redhouse

zarfkesinlikle

DEFINITION : English Turkish Redhouse

def.i.ni.tiondefınîş'ın isim
tanım, tarif.
tanımlama

DEFINITIVE : English Turkish Redhouse

de.fin.i.tivedîfîn'ıtîv sıfat kesin, son, tam

DEFLATE : English Turkish Redhouse

de.flatedîfleyt' fiil
havasını veya gazını boşaltmak, söndürmek; sönmek.
gururunu kırmak.
ekonomi para arzını azaltmak

DEFLATION : English Turkish Redhouse

de.fla.tiondîfley'şın isim
havasını veya gazını boşaltma, söndürme; sönme.
gururunu kırma.
ekonomi deflasyon

DEFLECT : English Turkish Redhouse

de.flectdîflekt' fiil yönünü değiştirmek; başka yöne çevirmek; yönü değişmek

DEFLECT SOMEONE FROM HER PURPOSE : English Turkish Redhouse

irini amacından çevirmek