Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

INLAY : English Turkish Redhouse

in.layin'ley, înley' fiil (inlaid) içine kakmak, kakma yapmak. isim
kakma işi.
dişçilik dolgu

INLET : English Turkish Redhouse

in.letîn'let isim
koy, küçük körfez.
giriş, giriş yeri

INMATE : English Turkish Redhouse

in.mateîn'meyt isim
hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse.
sakin.
başkası ile aynı evde oturan kimse.
birlikte oturan kimse

INN : English Turkish Redhouse

innîn isim han, otel

INNARDS : English Turkish Redhouse

in.nardsîn'ırdz isim, çoğul, konuşma dili iç kısımlar, iç organlar

INNATE : English Turkish Redhouse

in.nateîn'eyt, îneyt' sıfat
(bir şeye/birine) özgü/has; esas, asıl, öz.
irsi, kalıtsal.
(birinin) tabiatında olan.
felsefe doğuştan olan

INNER : English Turkish Redhouse

in.nerîn'ır sıfat
iç, dahili.
iç, ruhsal.
gizli, saklı (anlam v.b.)

INNER CITY : English Turkish Redhouse

şehrin merkezinde yoksulların oturduğu mahalle

INNER MONGOLIA : English Turkish Redhouse

İç Moğolistan

INNER RESOURCES : English Turkish Redhouse

manevi kuvvet

INNER SIGNIFICANCE : English Turkish Redhouse

derin veya gizli anlam

INNER TUBE : English Turkish Redhouse

iç lastik

INNERMOST : English Turkish Redhouse

in.ner.mostsıfat en içerideki, en içteki

INNING : English Turkish Redhouse

in.ningîn'îng isim, beysbol her iki takımdaki oyuncuların birer vuruş sırası

INNINGS : English Turkish Redhouse

in.ningsisim
kriket bir takımdaki on oyuncunun oyun dışı edilinceye kadar vuruş sıraları.
sıra, nöbet

INNKEEPER : English Turkish Redhouse

inn.keep.erisim hancı, otelci

INNOCENCE : English Turkish Redhouse

in.no.cenceîn'ısıns isim
masumluk, suçsuzluk.
saflık

INNOCENT : English Turkish Redhouse

in.no.centîn'ısınt sıfat
masum, suçsuz.
zararsız.
saf, safdil. isim
masum kimse veya çocuk.
aptal kimse

INNOCENT AMUSEMENT : English Turkish Redhouse

zararsız eğlence

INNOCUOUS : English Turkish Redhouse

in.noc.u.ousînak'yuwıs sıfat zararsız, incitmeyen

INNOVATE : English Turkish Redhouse

in.no.vateîn'ıveyt fiil yenilik çıkarmak, değişiklik yapmak

INNOVATION : English Turkish Redhouse

in.no.va.tionisim
yenilik, değişiklik.
buluş, icat

INNOVATOR : English Turkish Redhouse

innovatorisim yenilik yapan kimse

INNUENDO : English Turkish Redhouse

in.nu.en.doînyuwen'do isim olumsuz bir şey ima eden söz, taş, kinaye

INNUMERABLE : English Turkish Redhouse

in.nu.mer.a.bleînu'mırıbıl sıfat sayısız, hesapsız, pek çok