Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
INSATIABLE : English Turkish Redhouse

in.sa.tia.bleînsey'şıbıl sıfat
doymak bilmez, doymaz, kanmaz.
açgözlü, obur

INSATIABLENESS : English Turkish Redhouse

in.sa.tia.ble.nessisim doymazlık, açgözlülük

INSCRIBE : English Turkish Redhouse

in.scribeînskrayb' fiil
yazmak, kaydetmek.
(yazıt) yazmak, hakketmek.
to/for (bir yapıtı imzalayarak)
e ithaf etmek

INSCRIPTION : English Turkish Redhouse

in.scrip.tionînskrîp'şın isim
kitabe, yazıt, yazı.
ithaf.
madalya veya para üzerindeki yazı

INSCRUTABLE : English Turkish Redhouse

in.scru.ta.bleînskru'tıbıl sıfat anlaşılmaz, esrarlı

INSECT : English Turkish Redhouse

in.sectîn'sekt isim böcek

INSECTICIDE : English Turkish Redhouse

in.sec.ti.cideînsek'tîsayd isim böcek ilacı

INSECTIVOROUS : English Turkish Redhouse

in.sec.tiv.o.rousînsektîv'ırıs sıfat böcekçil

INSECURE : English Turkish Redhouse

in.se.cureînsıkyûr' sıfat
emniyetsiz, sağlam olmayan, garantili olmayan, tehlikeli.
kendine güvenmeyen

INSECURITY : English Turkish Redhouse

in.se.cu.ri.tyisim emniyetsizlik, sağlam olmama

INSEMINA'TION : English Turkish Redhouse

isimdölleme

INSEMINATE : English Turkish Redhouse

in.sem.i.nateînsem'ıneyt fiil
döllemek.
aşılamak, telkin etmek

INSENSIBLE : English Turkish Redhouse

in.sen.si.bleînsen'sıbıl sıfat
to
i duymaz,
i hissetmez.
to
e karşı duygusuz.
kendinden geçmiş, baygın.
of
in farkında olmayan

INSENSITIVE : English Turkish Redhouse

in.sen.si.tiveînsen'sıtîv sıfat
to
e karşı duyarsız.
duygusuz, anlayışsız, düşüncesiz

INSEPARABLE : English Turkish Redhouse

in.sep.a.ra.bleînsep'ırıbıl sıfat ayrılmaz

INSEPARABLES : English Turkish Redhouse

in.sep.a.ra.blesisim ayrılmaz dostlar

INSERT : English Turkish Redhouse

in.sertînsırt' fiil
(in) (-e) sokmak.
(into) (-e) koymak.
arasına koymak. isim
araya eklenen şey.
kitap ortasına eklenen sayfalar.
dergi veya gazete arasına konulan ek

INSERTION : English Turkish Redhouse

in.ser.tionînsır'şın isim
ekleme.
eklenen şey.
bir ilanın gazeteye bir kez konması

INSHORE : English Turkish Redhouse

in.shoreîn'şôr sıfat kıyıya yakın. zarf kıyıya doğru

INSIDE : English Turkish Redhouse

in.sideîn'sayd' isim iç, iç taraf: the inside of the box kutunun içi. sıfat iç, içteki. zarf içeride; içeriye. edat içine, içerisine; içinde, içerisinde: The mouse is hiding inside that piano. Fare o piyanonun içinde saklanıyor

INSIDE INFORMATION : English Turkish Redhouse

içeriden sızan haberler

INSIDE OF AN HOUR : English Turkish Redhouse

ir saate kadar

INSIDE OUT : English Turkish Redhouse

tersyüz

INSIDER : English Turkish Redhouse

in.siderisim içeriden biri, iç yüzünü bilen kimse

INSIDES : English Turkish Redhouse

in.sidesisim bağırsaklar; iç organlar, iç kısımlar