Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
INSIDIOUS : English Turkish Redhouse

in.sid.i.ousînsîd'iyıs sıfat
sinsi, gizlice fırsat kollayan.
hain, hilekâr

INSIGHT : English Turkish Redhouse

in.sightîn'sayt isim anlayış, bir şeyin iç yüzünü kavrama

INSIGNIA : English Turkish Redhouse

in.sig.ni.aînsîg'niyı isim, çoğul
nişanlar.
rütbe işaretleri

INSIGNIFICANT : English Turkish Redhouse

in.sig.nif.i.cantînsîgnîf'ıkınt sıfat
anlamsız.
önemsiz.
pek az.
ufak.
değersiz, değmez

INSINCERE : English Turkish Redhouse

in.sin.cereînsînsîr' sıfat samimiyetsiz, içtenliksiz, ikiyüzlü

INSINCERITY : English Turkish Redhouse

in.sin.cer.i.tyînsînser'ıti isim samimiyetsizlik, içtensizlik

INSINUATE : English Turkish Redhouse

in.sin.u.ateînsîn'yuweyt fiil
(olumsuz bir şeyi) üstü kapalı söylemek.
kurnazlıkla anıştırmak, çıtlatmak.
demeye getirmek

INSINUATION : English Turkish Redhouse

in.sin.u.a.tionînsînyuwey'şın isim
üstü kapalı olumsuz söz.
kurnazlıkla anıştırma

INSIPID : English Turkish Redhouse

in.sip.idînsîp'îd sıfat
sönük.
tatsız, yavan, lezzetsiz

INSIST : English Turkish Redhouse

in.sistînsîst' fiil (on/upon)
de ısrar etmek,
de direnmek, için diretmek,
de ayak diremek,
i tutturmak: She insisted on buying the red dress. Kırmızı elbiseyi almakta ısrar etti. He insisted that there be an immediate investigation. Derhal bir soruşturma açılması için diretti

INSISTENCE : English Turkish Redhouse

in.sis.tenceisim ısrar, ayak direme

INSISTENT : English Turkish Redhouse

in.sis.tentsıfat
ısrar edici, direngen.
ısrarlı

INSOFAR : English Turkish Redhouse

in.so.farînsofar' zarf bakınız insofar as

INSOFAR AS : English Turkish Redhouse

-diği derecede/kadar

INSOLENCE : English Turkish Redhouse

in.so.lenceisim küstahlık

INSOLENT : English Turkish Redhouse

in.so.lentîn'sılınt sıfat küstah, terbiyesiz, arsız

INSOLUBLE : English Turkish Redhouse

in.sol.u.bleînsal'yıbıl sıfat
erimez, çözünmez.
çözülmez, halledilmez (problem v.b.)

INSOLVENCY : English Turkish Redhouse

in.sol.ven.cyisim, hukuk aciz hali

INSOLVENT : English Turkish Redhouse

in.sol.ventînsal'vınt sıfat, ticaret ödeme aczine düşmüş; iflas etmiş, batkın. isim ödeme aczine düşmüş kişi/şirket; müflis kimse, batkın

INSOMNIA : English Turkish Redhouse

in.som.ni.aînsam'niyı isim uykusuzluk, uyuyamazlık, uyku yitimi

INSOMNIAC : English Turkish Redhouse

in.som.ni.acînsam'niyäk isim uykusuzluk çeken kimse

INSOMUCH : English Turkish Redhouse

in.so.muchînsom^ç' zarf bakınız insomuch as insomuch that

INSOMUCH AS : English Turkish Redhouse

diğine göre.
diği derecede/kadar

INSOMUCH THAT : English Turkish Redhouse

o kadar ki

INSPECT : English Turkish Redhouse

in.spectînspekt' fiil teftiş etmek, denetlemek, kontrol etmek, yoklamak