English To Turkish
INSPECTION : English Turkish Redhouse
in.spec.tionînspek'şın isim teftiş, denetleme, kontrol, yoklama
INSPECTOR : English Turkish Redhouse
in.spec.torînspek'tır isim
müfettiş, enspektör.
kontrol memuru
INSPIRATION : English Turkish Redhouse
in.spi.ra.tionînspırey'şın isim
ilham, esin.
aşılama, telkin
INSPIRE : English Turkish Redhouse
in.spireînspayır' fiil
ilham etmek, esinlemek.
(öfke, sevgi v.b.'ni) uyandırmak.
solumak
INST. : English Turkish Redhouse
inst.kısaltma «instant» institute institution
INSTABILITY : English Turkish Redhouse
in.sta.bil.i.tyînstıbîl'ıti isim
dayanıksızlık.
kararsızlık, sebatsızlık
INSTALL : English Turkish Redhouse
in.stallînstôl' fiil
yerine koymak.
kurmak, tesis etmek.
(memuru) makamına getirmek.
bilgisayar kurmak
INSTALLATION : English Turkish Redhouse
in.stal.la.tionînstıley'şın isim
tesisat, döşem; tertibat, düzen.
askeri üs.
bilgisayar kurma
INSTALLMENT : English Turkish Redhouse
in.stall.mentînstôl'mınt isim
taksit.
kısım, bölüm
INSTALLMENT PLAN : English Turkish Redhouse
taksit usulü
INSTALMENT : English Turkish Redhouse
in.stal.mentînstôl'mınt isim, İngiliz İngilizcesi bakınız installment
INSTANCE : English Turkish Redhouse
in.stanceîn'stıns isim
örnek.
kere, defa.
durum
INSTANT : English Turkish Redhouse
in.stantîn'stınt sıfat
ani, hemen olan, derhal olan.
acil, ivedi.
şimdiki.
su katılarak hemen hazırlanan (yiyecek veya içecek). isim an, dakika: at this instant bu anda. the instant I came ben gelir gelmez
INSTANTLY : English Turkish Redhouse
in.stant.lyzarf hemen, derhal
INSTEAD : English Turkish Redhouse
in.steadînsted' zarf of
in yerine,
ecek yerde,
eceğine: He came here instead. Oraya gideceğine buraya geldi./Başkasının yerine kendisi buraya geldi
INSTEP : English Turkish Redhouse
in.stepîn'step isim ayağın üst kısmı, ağım
INSTIGATE : English Turkish Redhouse
in.sti.gateîn'stıgeyt fiil kışkırtmak, tahrik etmek, teşvik etmek
INSTIGATION : English Turkish Redhouse
in.sti.ga.tionisim kışkırtma
INSTIGATOR : English Turkish Redhouse
in.sti.ga.torisim kışkırtıcı
INSTIL : English Turkish Redhouse
in.stilînstîl' fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız instill
INSTILL : English Turkish Redhouse
in.stillînstîl' fiil
in/into
e yavaş yavaş aşılamak/telkin etmek.
with
i yavaş yavaş aşılamak/telkin etmek
INSTILLATION : English Turkish Redhouse
in.stil.la.tionisim fikir aşılama
INSTINCT : English Turkish Redhouse
in.stinctîn'stîngkt isim içgüdü
INSTINCTIVE : English Turkish Redhouse
in.stinc.tivesıfat içgüdüsel
INSTINCTIVELY : English Turkish Redhouse
in.stinc.tive.lyzarf içgüdüsel olarak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani