Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
INTERCEPT : English Turkish Redhouse

in.ter.ceptîntırsept' fiil yolunu kesip durdurmak, yolunu kesip yakalamak

INTERCESSION : English Turkish Redhouse

in.ter.ces.sionîntırseş'ın isim araya girme, aracılık

INTERCESSOR : English Turkish Redhouse

in.ter.ces.sorîntırses'ır isim aracı, arabulucu

INTERCHANGE : English Turkish Redhouse

in.ter.changeîntırçeync' fiil değiştirmek, değiş tokuş etmek. isim değiştirme, değiş tokuş etme

INTERCHANGEABLE : English Turkish Redhouse

in.ter.change.ablesıfat birbiriyle değiştirilebilir

INTERCONNECT : English Turkish Redhouse

in.ter.con.nectîntırkınekt' fiil birbirine bağlamak

INTERCONNECTING ROOMS : English Turkish Redhouse

irbirine açılan odalar

INTERCONNECTION : English Turkish Redhouse

in.ter.con.nec.tionîntırkınek'şın isim
birbirine bağlı olma.
elektrik interkoneksiyon

INTERCONTINENTAL : English Turkish Redhouse

in.ter.con.ti.nen.talîntırkantınen'tıl sıfat kıtalararası

INTERCOURSE : English Turkish Redhouse

in.ter.courseîn'tırkôrs isim
görüşme, konuşma; ilişki.
cinsel ilişki

INTERDEPENDENCE : English Turkish Redhouse

in.ter.de.pend.enceîntırdîpend'ıns isim karşılıklı dayanışma

INTERDEPENDENT : English Turkish Redhouse

in.ter.de.pen.dentsıfat birbirine bağlı olan

INTERDICT : English Turkish Redhouse

in.ter.dictîn'tırdîkt isim yasak. fiil yasaklamak, menetmek

INTEREST : English Turkish Redhouse

in.ter.estîn'tırîst isim
in
e ilgi, merak.
hisse, pay.
çıkar.
kâr, kazanç.
faiz. fiil
ilgilendirmek.
merakını uyandırmak

INTERESTING : English Turkish Redhouse

in.ter.est.ingîn'tırîstîng sıfat ilginç, enteresan

INTERFACE : English Turkish Redhouse

in.ter.faceîn'tırfeys isim
arayüzey.
bilgisayar arabirim

INTERFERE : English Turkish Redhouse

in.ter.fereîntırfîr' fiil
in
e karışmak,
e burnunu sokmak,
e müdahale etmek.
with ile çatışmak.
with
i engellemek

INTERFERENCE : English Turkish Redhouse

in.ter.fer.enceisim
karışma, müdahale.
çatışma.
engel.
radyo parazit

INTERIM : English Turkish Redhouse

in.ter.imîn'tırîm isim aralık, ara, fasıla. sıfat geçici

INTERIOR : English Turkish Redhouse

in.te.ri.orîntîr'iyır sıfat içerideki, iç, dahili. isim
iç, dahil.
iç yerler, iç kısım

INTERIOR DECORATION : English Turkish Redhouse

içmimarlık

INTERIOR DECORATOR : English Turkish Redhouse

içmimar

INTERJECT : English Turkish Redhouse

in.ter.jectîntırcekt' fiil arada (söz) söylemek

INTERJECTION : English Turkish Redhouse

in.ter.jec.tionîntırcek'şın isim
ünlem.
arada söyleme

INTERLACE : English Turkish Redhouse

in.ter.laceîntırleys' fiil
birbirine dolanmak; birbirine dolamak.
birbirine geçmek; birbirine geçirmek.
with
e yer yer serpiştirmek: He interlaced his writings with aphorisms. Yazılarına yer yer özdeyişler serpiştirdi