English To Turkish
INTERNATIONAL : English Turkish Redhouse
in.ter.na.tion.alîntırnäş'ınıl sıfat uluslararası, milletlerarası, enternasyonal
INTERNATIONAL LAW : English Turkish Redhouse
hukukuluslararası hukuk
INTERNATIONAL STANDARD BOOK NUMBER : English Turkish Redhouse
uluslararası standart kitap numarası
INTERNATIONALISM : English Turkish Redhouse
in.ter.na.tion.al.ismîntırnäş'ınılîzım isim enternasyonalizm, uluslararasıcılık
INTERNATIONALIST : English Turkish Redhouse
in.ter.na.tion.al.istîntırnäş'ınılîst isim enternasyonalist, uluslararasıcı
INTERPENETRATE : English Turkish Redhouse
in.ter.pen.e.trateîntırpen'ıtreyt fiil
tamamen içine geçmek, nüfuz etmek.
birbirinin içine geçmek
INTERPLAY : English Turkish Redhouse
in.ter.playîn'tırpley isim karşılıklı etkileme
INTERPOL : English Turkish Redhouse
In.ter.polîn'tırpol isim İnterpol
INTERPOLATE : English Turkish Redhouse
in.ter.po.lateîntır'pıleyt fiil
yazıya sözcük veya cümle ekleyerek asıl metni değiştirmek.
iki şey arasına başka bir şey sokmak
INTERPOLATION : English Turkish Redhouse
in.ter.po.la.tionîntırpıley'şın isim
yazıya sözcük veya cümle ekleyerek asıl metni değiştirme.
metne eklenmiş sözcük veya cümle, eklenti.
araya bir şey sokma.
matematik interpolasyon
INTERPOSE : English Turkish Redhouse
in.ter.poseîntırpoz' fiil
iki şeyin arasına koymak.
araya girmek
INTERPRET : English Turkish Redhouse
in.ter.pretîntır'prît fiil
yorumlamak.
çevirmek, tercüme etmek.
çevirmenlik yapmak
INTERPRETATION : English Turkish Redhouse
in.ter.pre.ta.tionisim yorum, açıklama
INTERPRETER : English Turkish Redhouse
in.ter.pret.erisim
yorumcu.
çevirmen, tercüman
INTERRACIAL : English Turkish Redhouse
in.ter.ra.cialîntır.rey'şıl sıfat ırklararası
INTERRELATED : English Turkish Redhouse
in.ter.re.lat.edsıfat birbiriyle ilgili
INTERRELATION : English Turkish Redhouse
in.ter.re.la.tionîntır.rîley'şın isim karşılıklı ilişki
INTERROGATE : English Turkish Redhouse
in.ter.ro.gateînter'ıgeyt fiil
sorguya çekmek.
soru sormak
INTERROGATION : English Turkish Redhouse
in.ter.ro.ga.tionisim
sorguya çekme.
soru sorma
INTERROGATIVE : English Turkish Redhouse
in.ter.rog.a.tiveîntırag'ıtîv sıfat sorulu, soru ifade eden. isim soru zamiri; soru sözcüğü
INTERROGATIVE PRONOUN : English Turkish Redhouse
dilbilgisisoru zamiri
INTERROGATOR : English Turkish Redhouse
in.ter.rog.a.torisim
sorgu yargıcı.
soru soran kimse
OVERSIMPLIFY : English Turkish Redhouse
o.ver.sim.pli.fyovırsîm'plîfay fiil fazla basitleştirmek
OVERSIZE : English Turkish Redhouse
o.ver.sizeo'vırsayz sıfat fazla büyük
OVERSLEEP : English Turkish Redhouse
o.ver.sleepovırslip' fiil (overslept) fazla uyumak; uyuyakalıp gecikmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani