English To Turkish
IRKSOME : English Turkish Redhouse
irk.somesıfat sıkıcı, bıktırıcı, usandırıcı
IRON : English Turkish Redhouse
i.ronay'ırn isim
demir.
ütü.
maden uçlu golf sopası. sıfat
demir, demirden yapılmış.
demir gibi. fiil ütülemek
IRON CURTAIN : English Turkish Redhouse
tarihDemirperde
IRON FOUNDRY : English Turkish Redhouse
dökümhane, demirhane
IRON GRAY : English Turkish Redhouse
demirkırı
IRON OUT : English Turkish Redhouse
ütülemek, (buruşuklukları) gidermek.
(pürüz, sorun v.b.'ni) gidermek
IRONIC : English Turkish Redhouse
i.ron.icayran'îk sıfat inceden inceye alay eden, alaylı, ironik
IRONICAL : English Turkish Redhouse
i.ron.i.calayran'îkıl sıfat inceden inceye alay eden, alaylı, ironik
IRONING : English Turkish Redhouse
i.ron.ingisim
ütüleme: Have you done the ironing? Çamaşırları ütüledin mi?
ütülenecek çamaşırlar: She's got a lot of ironing to do. Çok ütü işi var.
ütülenmiş/ütülü çamaşırlar
IRONING BOARD : English Turkish Redhouse
ütü tahtası/masası
IRONY : English Turkish Redhouse
i.ro.nyay'rıni isim
ironi, istihza.
insana alay gibi gelen bir tesadüf
IRONY OF FATE : English Turkish Redhouse
kaderin cilvesi
IRRATIONAL : English Turkish Redhouse
ir.ra.tion.alîräş'ınıl sıfat
akılsız, mantıksız.
akıldışı, usdışı, irrasyonel
IRRATIONALISM : English Turkish Redhouse
ir.ra.tion.al.ismisim, felsefe usdışıcılık, irrasyonalizm
IRRATIONALLY : English Turkish Redhouse
ir.ra.tio.nal.lyzarf mantıksızca
IRRECONCILABLE : English Turkish Redhouse
ir.rec.on.cil.a.bleîrekınsay'lıbıl sıfat uzlaştırılamaz, barıştırılamaz. isim
uzlaşmaz kimse.
çoğul uyuşmayan fikirler
IRRECOVERABLE : English Turkish Redhouse
ir.re.cov.er.a.bleîrîk^v'ırıbıl sıfat
düzeltilemez.
geri alınamaz
IRREDEEMABLE : English Turkish Redhouse
ir.re.deem.a.bleîrîdi'mıbıl sıfat
kurtulamaz.
paraya çevrilemez.
bedeli ödenerek kurtarılamaz.
çaresiz
IRREFUTABLE : English Turkish Redhouse
ir.ref.u.ta.bleîref'yıtıbıl, îrîfyu'tıbıl sıfat aksi iddia edilemez, su götürmez, çürütülemez
IRREGULAR : English Turkish Redhouse
ir.reg.u.larîreg'yılır sıfat
düzensiz, kuralsız.
yolsuz, usulsüz.
çarpık, düz olmayan.
başıbozuk (asker).
dilbilgisi kuraldışı
IRRELEVANT : English Turkish Redhouse
ir.rel.e.vantîrel'ıvınt sıfat konu dışı; to ile ilgisi olmayan
IRREMEDIABLE : English Turkish Redhouse
ir.re.me.di.a.bleîrîmi'diyıbıl sıfat
çaresiz.
tedavisi olanaksız
IRREPARABLE : English Turkish Redhouse
ir.rep.a.ra.bleîrep'ırıbıl sıfat onarılamaz, tamir olunamaz; onulmaz, çaresiz
IRREPLACEABLE : English Turkish Redhouse
ir.re.place.a.bleîrîpley'sıbıl sıfat yeri doldurulamaz
IRREPRESSIBLE : English Turkish Redhouse
ir.re.pres.si.bleîrîpres'ıbıl sıfat
bastırılamayan, frenlenemeyen, önüne geçilemeyen.
zaptolunmaz, gemlenmez
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani