Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
LEASE : English Turkish Redhouse

leaselis isim
kira sözleşmesi.
kiralama. fiil
kiralamak.
kiraya vermek

LEASEHOLDER : English Turkish Redhouse

lease.hold.erisim kiracı

LEASH : English Turkish Redhouse

leashliş isim tasma kayışı

LEAST : English Turkish Redhouse

leastlist sıfat en ufak, en küçük, en az, asgari. zarf en az derecede. isim
en az derece.
en az miktar.
en önemsiz kimse veya şey

LEAST COMMON DENOMINATOR : English Turkish Redhouse

matematik en küçük ortak payda.
ortalama seviye.
asgari müşterek

LEAST COMMON MULTIPLE : English Turkish Redhouse

matematiken küçük ortakkat

LEATHER : English Turkish Redhouse

leath.erledh'ır isim deri; kösele; meşin. sıfat deriden yapılmış, deri

LEATHERETTE : English Turkish Redhouse

leath.er.etteledhıret' isim suni deri

LEAVE : English Turkish Redhouse

leaveliv isim
izin.
veda, ayrılma

LEAVE A BAD IMPRESSION WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irinde iyi/kötü bir izlenim bırakmak

LEAVE A GOOD IMPRESSION WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irinde iyi/kötü bir izlenim bırakmak

LEAVE A PLACE A SHAMBLES : English Turkish Redhouse

ir yeri darmadağınık bir halde bırakmak

LEAVE A PLACE IN A SHAMBLES : English Turkish Redhouse

ir yeri darmadağınık bir halde bırakmak

LEAVE NO STONE UNTURNED : English Turkish Redhouse

her çareye başvurmak

LEAVE NOTHING UNDONE : English Turkish Redhouse

yapılmamış hiçbir şey bırakmamak

LEAVE OF ABSENCE : English Turkish Redhouse

izin

LEAVE OFF : English Turkish Redhouse

i giymemek.
i takmamak.
den vazgeçmek,
i bırakmak

LEAVE OUT : English Turkish Redhouse

-i atlamak

LEAVE OVER : English Turkish Redhouse

ertelemek

LEAVE SOMEONE ALONE : English Turkish Redhouse

birini rahat bırakmak; birini karışmamak; birini kendi haline bırakmak, birini bırakmak.
birini yalnız bırakmak

LEAVE SOMEONE IN THE LURCH : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirini yüzüstü bırakmak, işleri bozulmaya başlayınca birini bırakmak

LEAVE SOMEONE IN THE SHADE : English Turkish Redhouse

irini/bir şeyi gölgede bırakmak

LEAVE SOMEONE OUT IN THE COLD : English Turkish Redhouse

birine hiç haber vermemek.
birine hiçbir şey vermemek

LEAVE SOMEONE SHORT : English Turkish Redhouse

irini
siz bırakmak. That leaves me two thousand liras short. Ondan dolayı hesabımda iki bin liralık bir eksiklik var

LEAVE SOMEONE TO HIS OWN DEVICES : English Turkish Redhouse

irini kendi haline bırakmak