Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
LEOPARDESS : English Turkish Redhouse

leop.ard.essisim dişi leopar

LEOTARD : English Turkish Redhouse

le.o.tardliy'ıtard isim genellikle çoğul dansçıların giydiği mayo

LEPER : English Turkish Redhouse

lep.erlep'ır isim cüzamlı kimse

LEPROSY : English Turkish Redhouse

lep.ro.sylep'rısi isim cüzam, lepra

LEPROUS : English Turkish Redhouse

lep.rouslep'rıs sıfat
cüzamlı.
cüzam gibi

LESBIAN : English Turkish Redhouse

Les.bi.anlez'biyın isim Midillili. sıfat
Midilli, Midilli'ye özgü.
Midillili

LESBIANISM : English Turkish Redhouse

les.bi.an.ismisim lezbiyenlik, sevicilik

LESBOS : English Turkish Redhouse

Les.boslez'bıs, lez'bas isim Midilli

LESION : English Turkish Redhouse

le.sionli'qın isim, tıbbi
doku bozukluğu, lezyon.
yara, bere

LESOTHO : English Turkish Redhouse

Le.so.tholısu'tu, lıso'to isim Lesoto

LESS : English Turkish Redhouse

lessles sıfat daha küçük, daha az. zarf aşağı bir derecede, bir derece aşağı. isim
eksik bir miktar, daha az bir şey.
daha küçük kimse veya şey. edat eksi

LESSEN : English Turkish Redhouse

less.enles'ın fiil küçültmek, eksiltmek, azaltmak; küçülmek, azalmak

LESSER : English Turkish Redhouse

less.erles'ır sıfat daha küçük, daha az

LESSON : English Turkish Redhouse

les.sonles'ın isim
ders.
ibret: Let it be a lesson to you. Size ibret olsun

LEST : English Turkish Redhouse

lestlest bağlaç
mesin diye.
korkusu ile

LET : English Turkish Redhouse

letlet fiil (let, letting)
izin vermek.
by/through/in
mesine izin vermek: Let him through. Geçmesine izin verin.
kiraya vermek.
(birinci veya üçüncü şahıs emir kipi)
elim,
sin,
sinler
Let's go. Gidelim

LET 'ER RIP! : English Turkish Redhouse

konuşma diliHaydi başla!/Haydi fayrop et!

LET ALONE : English Turkish Redhouse

şöyle dursun: He can't support himself, let alone three relatives. Üç akraba şöyle dursun, kendisini bile geçindiremiyor

LET BE! : English Turkish Redhouse

Bırak!/Öyle kalsın!/Dokunma!/Bozma!

LET BYGONES BE BYGONES. : English Turkish Redhouse

Geçmişi unutalım./Olan oldu./Geçmişe mazi derler

LET DOWN : English Turkish Redhouse

indirmek.
boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğratmak

LET DOWN ONE'S HAIR : English Turkish Redhouse

samimi davranmak

LET FALL : English Turkish Redhouse

düşürmek

LET FLY : English Turkish Redhouse

ağzına geleni söylemek.
with bir şeyin şiddetini vurgulamak için kullanılır: He let fly with his right fist. Sağ yumruğunu indiriverdi

LET GO : English Turkish Redhouse

bırakmak, tutmamak; of (tutulan bir şeyi) bırakmak.
konuşma dili ağzına geleni söylemek