English To Turkish
SAXOPHONE : English Turkish Redhouse
sax.o.phonesäk'sıfon isim saksofon
SAXOPHONIST : English Turkish Redhouse
sax.o.phon.istisim saksofoncu
SAY : English Turkish Redhouse
saysey fiil (said) demek, söylemek. isim
denilen şey, söz.
söz sırası. ünlem, konuşma dili Hey, bana bak!
SAY A MOUTHFUL : English Turkish Redhouse
argoisabetli bir şey söylemek
SAY A WORD ABOUT : English Turkish Redhouse
-den bahsetmek/konuşmak
SAY ONE'S SAY : English Turkish Redhouse
söyleyeceğini söylemek
SAY SOMETHING UNDER ONE'S BREATH : English Turkish Redhouse
ir şeyi alçak sesle söylemek, bir şeyi fısıldamak
SAY THE BLESSING : English Turkish Redhouse
yemek duası yapmak
SAY THE WORD : English Turkish Redhouse
(bir şeyin yapılması için) haber vermek: If you ever need a ticket, just say the word and I'll get you one. Bilete ihtiyacın olursa bana bildirmen yeter. When I say the word you'll all stand up. Ben söyleyince hepiniz ayağa kalkacaksınız
SAY UNCLE! : English Turkish Redhouse
argoPes de!
SAY UNCLE. : English Turkish Redhouse
Teslim ol
SAY WHEN. : English Turkish Redhouse
konuşma diliKâfi gelince söyle
SAY-SO : English Turkish Redhouse
say-sosey'so isim, konuşma dili
keyfi karar, dayanaksız hüküm.
karar verme hakkı
SAYING : English Turkish Redhouse
say.ingsey'îng isim
söz, laf.
atasözü; özdeyiş
SCAB : English Turkish Redhouse
scabskäb isim
yara kabuğu.
konuşma dili greve katılmayan veya grevcilerin yerine çalışan işçi. fiil (scabbed, scabbing)
(yara) kabuk bağlamak.
konuşma dili grevcilerin yerine çalışmak
SCABBARD : English Turkish Redhouse
scab.bardskäb'ırd isim kılıç kını
SCAFFOLD : English Turkish Redhouse
scaf.foldskäf'ıld isim
yapı iskelesi.
darağacı. fiil yapı iskelesi kurmak
SCAFFOLDING : English Turkish Redhouse
scaf.fold.ingisim
yapı iskelesi kurmak için kullanılan kereste.
yapı iskelesi
SCALD : English Turkish Redhouse
scaldskôld fiil
haşlamak, kaynar su veya buhardan geçirmek.
(kaynar sıvı veya buhar ile) yakmak, haşlamak. isim (kaynar sıvı veya buhardan ileri gelen) yanık, yara
SCALE : English Turkish Redhouse
scaleskeyl isim (balık, sürüngen v.b.'nde) pul. fiil pullarını ayıklamak
SCALE DOWN : English Turkish Redhouse
küçültmek; indirmek
SCALE UP : English Turkish Redhouse
üyütmek; yükseltmek
SCALLION : English Turkish Redhouse
scal.lionskäl'yın isim
yeşil soğan, taze soğan.
yabanisarımsak, yabanisarmısak.
pırasa
SCALLOP : English Turkish Redhouse
scal.lopskäl'ıp isim, zooloji tarak, deniztarağı. fiil tarak kabuğu şeklinde kesmek veya süslemek
SCALP : English Turkish Redhouse
scalpskälp isim
kafa derisi.
zafer simgesi. fiil
kafa derisini yüzmek.
konuşma dili karaborsadan (bilet) satmak.
konuşma dili (kâr amacı ile) (hisse senedi v.b.'ni) alıp satmak.
konuşma dili bozguna uğratmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani