Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SCALPEL : English Turkish Redhouse

scal.pelskäl'pıl isim, tıbbi neşter, bisturi

SCALY : English Turkish Redhouse

scal.yskey'li sıfat pul pul, pullarla kaplı, pullu

SCAMP : English Turkish Redhouse

scampskämp isim haylaz, yaramaz

SCAMPER : English Turkish Redhouse

scam.perskäm'pır fiil
about/around koşuşturmak.
koşmak, kaçmak. isim acele kaçış

SCAN : English Turkish Redhouse

scanskän fiil (scanned, scanning)
inceden inceye gözden geçirmek.
üstünkörü gözden geçirmek.
vezne göre okumak.
vezin kurallarına uymak.
bilgisayar taramak

SCANDAL : English Turkish Redhouse

scan.dalskän'dıl isim
skandal, rezalet.
iftira, dedikodu.
rezil, kepaze, yüzkarası

SCANDALISE : English Turkish Redhouse

scan.dal.iseskän'dılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız scandalize

SCANDALIZE : English Turkish Redhouse

scan.dal.izeskän'dılayz fiil rezalet çıkararak (birini) utandırmak

SCANDALOUS : English Turkish Redhouse

scan.dal.ousskän'dılıs sıfat rezil, kepaze, lekeleyici, utanılacak, çok ayıp

SCANDINAVIA : English Turkish Redhouse

Scan.di.na.vi.askändıney'viyı, skändıneyv'yı isim İskandinavya

SCANDINAVIAN : English Turkish Redhouse

isim
İskandinavyalı, Iskandinav. sıfat
İskandinav, İskandinavya'ya özgü.
İskandinavyalı, İskandinav.
İskandinav dillerine özgü

SCANNER : English Turkish Redhouse

scan.nerskän'ır isim, bilgisayar tarayıcı

SCANT : English Turkish Redhouse

scantskänt sıfat
az, kıt, dar.
yetersiz.
sınırlı

SCANTILY : English Turkish Redhouse

scant.i.lyzarf kıt olarak, eksik olarak

SCANTY : English Turkish Redhouse

scantysıfat
pek az, kıt, dar.
yetersiz, eksik

SCAPEGOAT : English Turkish Redhouse

scape.goatskeyp'got isim günah keçisi; şamar oğlanı

SCAR : English Turkish Redhouse

scarskar isim yara izi. fiil (scarred, scarring) yara izi bırakmak

SCARCE : English Turkish Redhouse

scarceskers sıfat
seyrek, nadir, az bulunur.
kıt

SCARCELY : English Turkish Redhouse

scarce.lyzarf hemen hemen, neredeyse, ancak; pek: I scarcely know him. Onu pek tanımıyorum. He'd scarcely entered the room when she flung a plate at him. Odaya henüz girmişti ki ona bir tabak fırlattı

SCARE : English Turkish Redhouse

scaresker fiil korkutmak; ürkütmek. isim ani korku, panik

SCARE AWAY : English Turkish Redhouse

-i korkutup kaçırmak

SCARE OFF : English Turkish Redhouse

-i korkutup kaçırmak

SCARE SOMEONE OUT OF HIS WITS : English Turkish Redhouse

irinin ödünü koparmak/patlatmak

SCARE THE WITS OUT OF SOMEONE : English Turkish Redhouse

irinin ödünü koparmak/patlatmak

SCARE UP : English Turkish Redhouse

konuşma dilibulup buluşturmak; yoktan var etmek