English To Turkish
SETTLE FOR : English Turkish Redhouse
-e razı olmak,
i kabul etmek
SETTLE ON : English Turkish Redhouse
-e karar vermek
SETTLE ONE'S AFFAIRS : English Turkish Redhouse
ütün işlerini halletmek
SETTLE OUT OF COURT : English Turkish Redhouse
mahkemeye başvurmadan uzlaşmak
SETTLE SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse
birini uslandırmak, birini yola getirmek.
birini sakinleştirmek.
in birini (rahat bir yere) oturtmak
SETTLE SOMEONE IN A PLACE : English Turkish Redhouse
irini bir yere yerleştirmek/iskân etmek
SETTLE SOMEONE'S HASH : English Turkish Redhouse
irinin hakkından gelmek
SETTLE UP WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse
irine karşı olan borcu ödemek
SETTLE UPON : English Turkish Redhouse
-e karar vermek
SETTLEMENT : English Turkish Redhouse
set.tle.mentset'ılmınt isim
yerleştirme; iskân; yerleşme.
köy.
çökelme.
(binada oluşan) tasman, oturma.
(anlaşmazlığı, davayı) halletme.
hesabı kapatma; hesabı kapatmak için ödenen para.
(birine) (bir şeyi) bırakma/bağışlama; (birine) (bir şeyi) bırakma/bağışlama belgesi; bırakılan/bağışlanan şey/şeyler
SETTLER : English Turkish Redhouse
set.tlerset'lır isim bir yere yerleşen veya yerleştirilen kimse
SETUP : English Turkish Redhouse
set.upset'^p isim, konuşma dili
düzen, sistem: What's the setup like there? Oradaki düzen nasıl?
tuzak: It's a setup by the police. Polisin kurduğu bir tuzak o
SEVEN : English Turkish Redhouse
sev.ensev'ın sıfat yedi. isim
yedi, yedi rakamı (1, VII).
iskambil oyunları yedili
SEVENFOLD : English Turkish Redhouse
sev.en.foldsıfat, zarf yedi kat, yedi misli
SEVENTEEN : English Turkish Redhouse
sev.en.teensev'ıntin' sıfat on yedi. isim on yedi, on yedi rakamı (31, XVII)
SEVENTEENTH : English Turkish Redhouse
sev.en.teenthsıfat, isim
on yedinci.
on yedide bir
SEVENTH : English Turkish Redhouse
sev.enthsev'ınth sıfat, isim
yedinci.
yedide bir
SEVENTIETH : English Turkish Redhouse
sev.en.tiethsıfat, isim
yetmişinci.
yetmişte bir
SEVENTY : English Turkish Redhouse
sev.en.tysev'ınti sıfat yetmiş. isim yetmiş, yetmiş rakamı (18, LXX)
SEVER : English Turkish Redhouse
sev.ersev'ır fiil
kesmek.
ayırmak.
kopmak, ikiye ayrılmak
SEVERAL : English Turkish Redhouse
sev.er.alsev'ırıl sıfat
birkaç.
ayrı, tek
SEVERANCE : English Turkish Redhouse
sev.er.ancesev'ırıns isim
kesme.
ayırma, ayırım.
kopma, ikiye ayrılma
SEVERANCE PAY : English Turkish Redhouse
işten ayrılana ödenen tazminat
SEVERE : English Turkish Redhouse
se.veresîvîr' sıfat
sert; haşin; katı.
çok acıtan, şiddetli.
büyük (zarar).
zor, güç (bir şey).
çok sade, yalın
SEVERITY : English Turkish Redhouse
se.ver.i.tysîver'ıti isim
sertlik; haşinlik; katılık.
(ağrıya ait) şiddet.
(zarara ait) büyüklük.
zorluk, güçlük.
sadelik, yalınlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani