English To Turkish
SIMMER : English Turkish Redhouse
sim.mersîm'ır fiil
(kaynama noktasının biraz altında bir derecede) pişmek veya pişirmek.
(gizli bir iş) kaynamak.
with (öfke v.b. duygularla) (için için) kaynamak, dolu olmak
SIMMER DOWN! : English Turkish Redhouse
konuşma diliSakin ol!
SIMPER : English Turkish Redhouse
sim.persîm'pır fiil aptal aptal sırıtmak, pişmiş kelle gibi sırıtmak. isim aptalca sırıtış
SIMPLE : English Turkish Redhouse
sim.plesîm'pıl sıfat
sade, süssüz.
anlaması veya yapılması kolay, kolay, basit: a simple solution kolay bir çözüm.
kendi halinde, sıradan (kimse).
saf, kolayca aldatılabilen.
geri zekâlı; bunak.
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: It's a desire for revenge, pure and simple. Bir intikam alma hırsından başka bir şey değil
SIMPLEMINDED : English Turkish Redhouse
sim.ple.mind.edsîm'pılmayn'dîd sıfat
basit, saf, kurnaz olmayan (kimse).
fazla basit (çare, cevap v.b.).
geri zekâlı
SIMPLETON : English Turkish Redhouse
sim.ple.tonsîm'pıltın isim aptal, avanak
SIMPLICITY : English Turkish Redhouse
sim.plic.i.tysîmplîs'ıti isim
sadelik, süssüzlük.
basitlik.
sıradanlık.
saflık, kolayca aldatılabilme
SIMPLIFICATION : English Turkish Redhouse
sim.pli.fi.ca.tionsîmplıfîkey'şın isim
basitleştirme, yalınlaştırma; basitleşme, yalınlaşma.
kolaylaştırma
SIMPLIFY : English Turkish Redhouse
sim.pli.fysîm'plıfay fiil
basitleştirmek, yalınlaştırmak.
kolaylaştırmak
SIMPLY : English Turkish Redhouse
sim.plysîm'pli zarf
sade bir şekilde, gösterişsiz bir şekilde.
açık ve samimi bir şekilde.
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: He writes simply because he likes to. Yazı yazmasının tek sebebi hoşuna gitmesi. I simply can't! Bunu yapamam!
basit bir şekilde, kolay bir şekilde.
konuşma dili çok, tek kelimeyle: They're simply magnificent! Bunlar tek kelimeyle muhteşem
SIMULATE : English Turkish Redhouse
sim.u.latesîm'yıleyt fiil
taklidini yapmak; gibi yapmak: She simulated concern. İlgi gösterir gibi yaptı.
in benzerini yapmak
SIMULTANEOUS : English Turkish Redhouse
si.mul.ta.ne.oussaymıltey'niyıs sıfat aynı zamanda olan, aynı zamanda meydana gelen, simültane, eşzamanlı, eşanlı
SIN : English Turkish Redhouse
sinsîn fiil (sinned, sinning) günah işlemek; günaha girmek
SIN OF OMISSION : English Turkish Redhouse
ihmal suçu
SINAI : English Turkish Redhouse
Si.naisay'nay, say'niyay isim Sina
SINCE : English Turkish Redhouse
sincesîns zarf o zamandan beri, ondan sonra: He left Saturday, and I haven't seen him since. Cumartesi gitti; o zamandan beri görmedim. They started the work then and have been at it ever since. İşe o zaman başladılar ve o zamandan bu yana yapıyorlar. edat
den beri,
den itibaren. bağlaç
eli,
eli beri,
eliden beri. They've grown a lot since I saw them. Ben görmeyeli onlar çok büyümüş.
diğine göre, mademki, madem: Since you're so wealthy why don't you just buy the whole building? Mademki bu kadar zenginsin, neden binanın hepsini almıyorsun?
SINCE WHEN : English Turkish Redhouse
o zamandan beri: He suffered a fall last May, since when he's been confined to a wheelchair. Geçen Mayıs ayında düştü ve o zamandan beri tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu
SINCE WHEN ...? : English Turkish Redhouse
Ne zamandan beri
..?: Since when have you been doing this? Bunu ne zamandan beri yapıyorsun?
SINCE WHEN? : English Turkish Redhouse
Ne zamandan beri?
SINCERE : English Turkish Redhouse
sin.ceresînsîr' sıfat içten, samimi, candan
SINCERELY : English Turkish Redhouse
sin.cere.lysînsîr'li zarf içtenlikle, samimiyetle
SINCERELY YOURS, : English Turkish Redhouse
Saygılarımla
SINCERITY : English Turkish Redhouse
sin.cer.i.tysînser'ıti isim içtenlik, samimiyet
SINE : English Turkish Redhouse
sinesayn isim, matematik sinüs
SINECURE : English Turkish Redhouse
si.ne.curesay'nıkyûr, sîn'ıkyûr isim kolay ve iyi maaşlı bir iş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani