English To Turkish
UNDER SEAL : English Turkish Redhouse
mühürlenmiş, mühürlü
UNDER SEPARATE COVER : English Turkish Redhouse
ayrı bir zarfta
UNDER THE AUSPICES OF : English Turkish Redhouse
himayesinde
UNDER THE CIRCUMSTANCES : English Turkish Redhouse
öyle ise, o halde, bu durumda, bu şartlar altında
UNDER THE CLOAK OF : English Turkish Redhouse
kisvesi altında
UNDER THE INFLUENCE : English Turkish Redhouse
konuşma dilisarhoş
UNDER THE OPEN SKY : English Turkish Redhouse
açık havada, gök kubbe altında
UNDER THE TABLE : English Turkish Redhouse
el altından, gizlice
UNDER THE WEATHER : English Turkish Redhouse
konuşma dilikeyifsiz, hasta, rahatsız
UNDER WAY : English Turkish Redhouse
hareket halinde, ilerlemekte, devam etmekte
UNDER WEIGH : English Turkish Redhouse
hareket halinde, yolda
UNDER- : English Turkish Redhouse
un.der-önek
altında, altındaki.
yetersiz, eksik, az.
aşağısında.
ikinci, muavin, yardımcı
UNDERAGE : English Turkish Redhouse
un.der.age^ndıreyc' sıfat bakınız be underage
UNDERARM : English Turkish Redhouse
un.der.arm^n'dırarm sıfat koltuk altında olan, koltuk altı
UNDERBID : English Turkish Redhouse
un.der.bid^ndırbîd' fiil (underbid, underbidding) (başka bir kimse veya firmadan) daha aşağı fiyat teklif etmek
UNDERBRUSH : English Turkish Redhouse
un.der.brush^n'dırbr^ş isim (orman veya korudaki büyük ağaçların altında yetişen) çalılar ve ağaççıklar, çalılık
UNDERCARRIAGE : English Turkish Redhouse
un.der.car.riage^ndırker'ic isim
otomotiv şasi.
havacılık iniş takımı
UNDERCHARGE : English Turkish Redhouse
un.der.charge^ndırçarc' fiil gerekenden düşük fiyat vermek/teklif etmek; gerekenden az/eksik para istemek veya almak
UNDERCLOTHES : English Turkish Redhouse
un.der.clothes^n'dırkloz, ^n'dırklodhz isim, çoğul iç çamaşırlar
UNDERCOAT : English Turkish Redhouse
un.der.coat^n'dırkot isim astar, astar boyası
UNDERCOVER : English Turkish Redhouse
un.der.cov.er^ndırk^v'ır sıfat
gizli yapılan, gizli.
gizli çalışan
UNDERCURRENT : English Turkish Redhouse
un.der.cur.rent^n'dırkırınt isim
altakıntı.
gizli eğilim
UNDERCUT : English Turkish Redhouse
un.der.cut^ndırk^t' fiil (undercut, undercutting)
(başkasının önerdiği fiyattan) ucuza satmak.
(başkasının önerdiği fiyattan) düşük fiyat vermek/teklif etmek
UNDERDEVELOP : English Turkish Redhouse
un.der.de.vel.op^ndırdîvel'ıp fiil, fotoğrafçılık eksik develope etmek, düşük açındırmak
UNDERDEVELOPED : English Turkish Redhouse
un.der.de.vel.oped^ndırdîvel'ıpt sıfat
azgelişmiş (ülke).
fotoğrafçılık eksik develope edilmiş, düşük açındırılmış (film)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani