Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COCONUT PALM : English Turkish

hindistan cevizi ağacı

COCONUT TREE : English Turkish

hindistan cevizi ağacı

COCOON : English Turkish

n. koza, koruyucu tabaka

COCOON : English Turkish

v. koza oluşturmak, korumak, sarmak

COCOONED : English Turkish

adj. bir kozada gibi bürünmüş veya bir koza gibiymişçesine sarınmış

COCOONERY : English Turkish

n. beslenip koza oluşturduklarında ipekböceklerinin bulundurulduğu yer

COCOONING : English Turkish

n. birisinin boş zamanlarını evde geçirme alışkanlığı veya eylemi

COCOS (KEELING) ISLANDS : English Turkish

Cocos (Keeling) Adaları, Cocos (Keeling) Adaları Bölgesi, Hint Okyanusu'nda yer alan ve Avustralya'nın yönetiminde bulunan bir adalar grubu

COCOS ISLANDS : English Turkish

"Keeling Islands (Keeling Adaları)", Cocos Adaları, Keeling Adaları, Hint Okyanusu'nda yer alan ve Avustralya'nın yönetiminde bulunan bir adalar grubu

COCOTTE : English Turkish

n. koket, yosma

COD : English Turkish

"cash on delivery (teslimatta ödemeli)", ürün veya eşyaların teslim alınması halinde alıcı tarafından yapılan nakit ödeme

COD : English Turkish

n. morina

COD : English Turkish

v. sazanlamak, işletmek, dalga geçmek

COD LIVER OIL : English Turkish

alıkyağı

COD-FISH : English Turkish

yenebilir bir balık cinsi

CODA : English Turkish

n. koda [müz.]

CODASYL : English Turkish

"Conference on Data Systems Languages (Veri Sistemleri Dilleri Konferansı)", (Bilgisayar) ABD Savunma Bakanlığı tarafından bilgisayar programlama dilleri geliştirmek amacıyla kurulmuş olan ve günümüzde feshedilmiş bulunan bir organizasyon (COBOL'un geliştirilmesiyle bilinir)

CODDLE : English Turkish

v. kaynatmak; hafif ateşte pişirmek; özenle bakmak; nazlı alıştırmak, üzerine titremek, şımartmak

CODDLER : English Turkish

n. kaynatıcı; sıcak su içerisinde yavaşça yemek hazırlayan kimse

CODE : English Turkish

n. kod, şifre; kanun, yasa, yasa kitabı, kural, prensipler, kılavuz, yönetmelik, tüzük,

CODE : English Turkish

v. kodlamak, şifrelemek, numaralamak

CODE BLOCK : English Turkish

ir bilgisayar kodunun veya bütün bir programın bölümü

CODE DIVISION MULTIPLE ACCESS : English Turkish

Kod Bölmeli Çoklu Erişim, (Hücresel İletişim) her kullanıcı için ayrı bir kod kullanımı (bir hücrenin abonelerinin tüm aramalarının herhangi bir kesintiye uğramadan geniş bir bant üzerinde dönüşümünü olanaklı kılar), CDMA

CODE NAME : English Turkish

n. kod adı

CODE NAPOLEON : English Turkish

Napoleon Yasası, Fransız özel hukukunun bir organı, medeni hukuk