Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

"compressor/decompressor (sıkıştırıcı/açıcı)", (Bilgisayar) bilgisayar verilerini (ses veya görüntü dosyaları vs gibi) sıkıştırmak ve açmak için kullanılan teknoloji

"coder/decoder (kodlayıcı/çözücü)", (Telekomünikasyon) dijital sinyalleri analoga ve analog sinyalleri dijitale dönüştüren çip (bilgisayar modemleri ve diğer gelişmiş iletişim aygıtlarında kullanılır)

CODED : English Turkish

adj. kodlu, gerçek manasını gizlemek için sembollerle ifade edilmiş, şifreli, gizli

CODED INFORMATION : English Turkish

n. şifreli bilgi, kodu olmadan insanların okuyamayacağı şifrelenmiş bilgi

CODED MATERIAL : English Turkish

kodlu malzeme, kodu olmadan insanların okuyamayacağı şifrelenmiş malzeme

CODED MESSAGE : English Turkish

şifreli mesaj, kodu olmadan insanların okuyamayacağı şifrelenmiş mesaj

CODED TELEGRAM : English Turkish

şifreli telgraf, kodu olmadan insanların okuyamayacağı şifrelenmiş telgraf

CODEFENDANT : English Turkish

n. müşterek zanlı

CODEHYDROGENASE : English Turkish

n. (Biyokimya) difosforidin nükleotit

CODEINE : English Turkish

n. kodein

CODELESS : English Turkish

adj. şifresiz, kodlanmamış

CODER : English Turkish

n. şifreleyen kimse, kodlayan kimse

CODETERMINATION : English Turkish

n. ortaklaşa karar verme prensibi

CODEWORD : English Turkish

n. kod adı, gizli ajanlara veya gizli projelere verilen sıradan isim veya kelime

English To Turkish

CODE NUMBER : English Turkish

CODE OF HAMMURABI : English Turkish

CODE OF HONOR : English Turkish

CODE OF LAWS : English Turkish

CODE OF SILENCE : English Turkish

CODE PAGE : English Turkish

CODE TRANSLATION : English Turkish

CODE WORD : English Turkish

CODE-NAME : English Turkish

CODEBOOK : English Turkish

CODEBTOR : English Turkish

CODEC : English Turkish