Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COERCED : English Turkish

adj. mecburi, zorlama yoluyla veya diğer mecburiyetlerden dolayı yapılması mecbur olan

COERCER : English Turkish

n. başkasını birşeyleri yapmaya zorlayan veya mecbur bırakan kimse

COERCIBLE : English Turkish

adj. zorunlu, mecburi

COERCIBLELY : English Turkish

adv. zorunlu olarak, mecburen, cebren

COERCION : English Turkish

n. zorlama, baskı, baskı rejimi

COERCIVE : English Turkish

adj. zorlayıcı, zorla yapılan

COERCIVE MEASURES : English Turkish

yaptırım tedbirleri, ikna etme metodları, ikna etmek için kullanılan metodlar

COERCIVELY : English Turkish

adv. zorlayıcı bir tarzda, mecbur bırakıcı bir şekilde

COERCIVENESS : English Turkish

n. zora başvurma

COEVAL : English Turkish

adj. yaşıt, akran, çağdaş

COEVALLY : English Turkish

adv. yaşıt olarak, akran olarak

COEXIST : English Turkish

v. bir arada var olmak, yan yana yaşamak

COEXISTENCE : English Turkish

n. bir arada yaşama, birlikte var olma

COEXISTENT : English Turkish

adj. bir arada var olan

COEXTENSIVE : English Turkish

adj. eşit şekilde genişleyen, her yöne eşit derecede büyüyen

COEXTENSIVELY : English Turkish

adv. eşit derecede büyüyecek şekilde (eşit büyüme, eşit derecede genişleme)

COFACTOR : English Turkish

n. eşçarpan

COFFEE : English Turkish

n. kahve, kahverengi

COFFEE BAR : English Turkish

n. kafeterya, kahve ve içecek satış büfesi

COFFEE BEAN : English Turkish

kahve çekirdeği

COFFEE BREAK : English Turkish

n. kahve molası

COFFEE COLOR : English Turkish

n. orta dereceli koyu kahverengi

COFFEE COLORED : English Turkish

adj. kahve rengi, orta dereceli kahverengi renk; sütlü kahve renginde

COFFEE CREAM : English Turkish

kahve kreması, dövülmüş krema

COFFEE CUP : English Turkish

kahve fincanı, özellikle kahve için yapılmış küçük çanak şeklinde kap