English To Turkish
COEFFICIENT OF CUBIC EXPANSION : English Turkish
genleşme katsayısı, sıcaklıktaki bir derecelik artışın bir katı gaz veya sıvının hacminde meydana getirdiği toplam büyüme (Fizik)
COEFFICIENT OF EXPANSION : English Turkish
genleşme katsayısı, sıcaklıktaki bir derecelik artışın bir katı gaz veya sıvının hacminde meydana getirdiği toplam büyüme (Fizik)
COEFFICIENT OF THERMAL EXPANSION : English Turkish
genleşme katsayısı, sıcaklıktaki bir derecelik artışın bir katı gaz veya sıvının hacminde meydana getirdiği toplam büyüme (Fizik)
COELENTERATA : English Turkish
n. Çokgözeliler, (Zooloji) selenterelerden (suda yaşayan omurgasızlar, örneğin denizanası, deniz şakayığı, mercan vs) oluşan tür
COELENTERATE : English Turkish
n. selentere
COELENTERON : English Turkish
n. (Zooloji) selenterlerin (suda yaşayan omurgasız hayvanlar, ör. denizanaları, deniz anemonları, mercanlar, vb.) vücut boşluğu
COELIAC : English Turkish
adj. karın boşluğu ile ilgili
COELIAC DISEASE : English Turkish
n. abdominal hastalığı, ince bağırsağın glütene aşırı hassasiyetinden kaynaklanan bağırsak hazım bozukluğu
COELOM : English Turkish
n. bir embriyonun vücut boşluğu
COELOME : English Turkish
n. çok hücreli organizmalarda bulunan vücut boşluğu
COELOMIC : English Turkish
adj. bir fetüsün vücut boşluğuna ait
COEMPLOYEE : English Turkish
n. müşterek işçi
COEMPTION : English Turkish
n. piyasadaki malı kapatma
COEMPTIVE : English Turkish
adj. fiyatını kontrol altında bulundurabilmek için sadece belirli mağazalardan satın alınabilen tüm ürünlerle alakalı
COENESTHESIA : English Turkish
n. vücudun farkındalığı, vücudun algılama yeteneği (Psikoloji)
COENOBITE : English Turkish
n. mürit, bir mezhebin halkın içinde yaşayan üyesi; bir keşişler topluluğu üyesi
COENURUS : English Turkish
n. belirli bir tenya türünün larvası
COENZYMATIC : English Turkish
adj. koenzimlerle (bir enzime katalizör olarak yardımcı olan molekül) alakalı
COENZYMATICALLY : English Turkish
adv. koenzimler (bir enzime katalizör olarak yardımcı olan molekül) yolu ile
COENZYME : English Turkish
n. koenzim, bir enzime katalizör olarak yardımcı olan molekül
COEQUAL : English Turkish
n. eş, eşit, akran, denk
COEQUAL : English Turkish
adj. eş, eşit, akran, denk
COEQUALITY : English Turkish
n. diğerleri ile eşit rütbede veya pozisyonda olma durumu
COEQUALLY : English Turkish
adv. eşit derecede
COERCE : English Turkish
v. zorlamak, mecbur etmek, baskı yapmak, baskı altında tutmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani