English To Turkish
COMPARABLE : English Turkish
adj. kıyaslanabilir, karşılaştırılabilir, kıyas götürür
COMPARABLE TO : English Turkish
ile karşılaştırılabilir, ile kıyaslanabilir
COMPARABLY : English Turkish
adv. benzer olarak, karşılaştırılabilir bir biçimde
COMPARATIVE : English Turkish
adj. kıyaslamalı, orantılı; karşılaştırma yoluyla yapılan; uygun; üstünlük derecesini gösteren
COMPARATIVE ADVANTAGE : English Turkish
karşılaştırmalı üstünlük, karşılaştırmalı yarar, diğer seçeneklerle kıyaslandığında daha yaralı olan bir şey
COMPARATIVE ANATOMY : English Turkish
karşılaştırmalı anatomi, benzerliklerin ve farklılıkları sistematik bir şekilde karşılaştırıldıkları anatomi
COMPARATIVE DEGREE : English Turkish
n. üstünlük derecesi
COMPARATIVE GRAMMAR : English Turkish
karşılaştırmalı gramer, değişik dillerin gramerleri arasındaki ilişki
COMPARATIVE LAW : English Turkish
mukayeseli hukuk, değişik hukuk yöntemleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları araştıran hukuk dalı
COMPARATIVE LINGUISTICS : English Turkish
karşılaştırmalı dilbilim, değişik dillerin gramer şekilleri ve yapıları arasındaki ilişki
COMPARATIVE LITERATURE : English Turkish
karşılaştırmalı edebiyat, değişik çağlar ve ülkelerin edebiyatları arasındaki ilişki
COMPARATIVE PHILOLOGY : English Turkish
karşılaştırmalı filoloji, diller tarihi ve tarihsel ilişkileri öğrenimi
COMPARATIVE PSYCHOLOGY : English Turkish
karşılaştırmalı psikoloji, psikolojik yaklaşımlar arasındaki benzerlikler ve farklılıkları araştıran psikoloji dalı
COMPARATIVE RESEARCH : English Turkish
karşılaştırmalı araştırma, birçok değişik konular arasında karşılaştırma yapmak için tasarlanmış olan araştırma
COMPARATIVE TEST : English Turkish
karşılaştırmalı deney, değişik grupların yetenekleri arasındaki karşılaştırmaya dayalı olan test
COMPARATIVELY : English Turkish
adv. orantılı olarak, nispeten
COMPARATIVENESS : English Turkish
n. mukayese edilebilirlik, karşılaştırılabilir olma niteliği, görecelik
COMPARE : English Turkish
v. karşılaştırmak, kıyaslamak, benzetmek, karşılaştırılmak, benzemek, üstünlük derecesini göstermek
COMPARE APPLES AND ORANGES : English Turkish
elmayla armudu mukayese etmek, iki tamamen farklı şey arasında benzerlikler bulmaya çalışmak (ya da sorunlar, sonuçlar, vs.)
COMPARE NOTES : English Turkish
fikir alışverişinde bulunmak, nota değişimi, yazılı bilgiyi karşılıklı olarak değişmek
COMPARED : English Turkish
adj. karşılaştırılmış, benzerlikler ve farklılıklar bulmak için denetlenmiş
COMPARED TO : English Turkish
nazaran
COMPARER : English Turkish
n. karşılaştıran kimse, kıyaslayan kimse
COMPARING : English Turkish
n. kıyas
COMPARISON : English Turkish
n. kıyaslama, karşılaştırma, mukayese, benzerlik, benzetme, kıyas, üstünlük derecesini gösterme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani