Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMPACT DISK RECORDABLE : English Turkish

Kaydedilebilir Kompakt Disk, üzerine yazılabilen kompakt disk, CD-R

COMPACT FLASH : English Turkish

n. kompakt flaş

COMPACTED : English Turkish

adj. sıkıştırılmış, konsantre edilmiş; kompakt şekle sıkıştırılmış; dayanıklı

COMPACTION : English Turkish

n. sıkıştırma, sıkıştırma işlemi, kısaltma, yoğunlaşma; sıkıştırılmış olma durumu

COMPACTLY : English Turkish

adv. sıkıştırılmış bir halde, kompakt bir şekilde; yoğunlaştırılmış ya da konsantre edilmiş bir şekilde

COMPACTNESS : English Turkish

n. sıklık, yoğunluk, etkili anlatım

COMPACTOR : English Turkish

n. sıkıştırıcı makine, çöp sıkıştıran makine

COMPADRE : English Turkish

n. ahbap, (genellikle Kuzey Amerika’da kullanılan terim) yakın dost; dost, yakın arkadaş ahbap, yoldaş, kafadar (İspanyolcadan gelen)

COMPAGES : English Turkish

n. compages, çok parçadan oluşan yapı veya sistem

COMPAGINATE : English Turkish

v. compaginate, bir arada tutmak, bağlamak, birleştirmek

COMPANIES LAW : English Turkish

şirketler hukuku, iş etkinliği ile ilgilenen kanun

COMPANIES ORDINANCE : English Turkish

şirketler yönetmeliği, bir şirketin kurulması, çalışması ve sonlandırılmasına ilişkin resmi kararlar

COMPANION : English Turkish

n. arkadaş, ahbap, yoldaş, kavalye, refakâtçi, bakıcı, eş; el kitabı; güverte merdiveni

COMPANION : English Turkish

adj. ilgili, ait olan, mensup

COMPANION : English Turkish

v. refakât etmek, eşlik etmek, arkadaşlık etmek

COMPANION HATCH : English Turkish

n. kaporta ağzı (gemi)

COMPANION IN ARMS : English Turkish

askerlik arkadaşı

COMPANION IN MISFORTUNE : English Turkish

dert ortağı

COMPANION LADDER : English Turkish

güverte yolu, gemi içindeki merdiven, gemi kıçından ana güverteye giden el merdiveni veya iki katı birbirine bağlayan merdiven (gemide)

COMPANION VOLUME : English Turkish

yardımcı kitap, başka bir kitabı tamamlayan veya ek olan kitap

COMPANION-IN-ARMS : English Turkish

silah arkadaşı, savaş arkadaşı

COMPANIONABLE : English Turkish

adj. arkadaş canlısı, candan, samimi, girişken

COMPANIONABLY : English Turkish

adv. cana yakın bir şekilde, sosyal bir şekilde, dostça

COMPANIONATE : English Turkish

adj. arkadaşça

COMPANIONATE MARRIAGE : English Turkish

n. anlaşma evliliği