Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMPREHENSIVE AGREEMENT : English Turkish

geniş kapsamlı anlaşma, kapsamlı antlaşma, birçok konu içeren anlaşma

COMPREHENSIVE DISCUSSION : English Turkish

kapsamlı tartışma, geniş ölçüde yapılan tartışma, birçok konu içeren müzakere

COMPREHENSIVE FACULTY : English Turkish

n. anlama gücü

COMPREHENSIVE INSURANCE : English Turkish

kasko sigortası, yolcular, üçüncü şahıs zararı ve arabanın kendisi kapsayan araba sigortası

COMPREHENSIVE PENSION : English Turkish

kapsamlı emeklilik, en yakın akrabaya verilebilen emeklilik aylığının maluliyet maaşı

COMPREHENSIVE SCHOOL : English Turkish

çok amaçlı okul, öğrencileri hem ticari, endüstriyel hem de mesleki dersler aldıkları okul

COMPREHENSIVE SETTLEMENT : English Turkish

geniş kapsamlı anlaşma, kapsamlı uzlaşma, birçok konu kapsayan anlaşma

COMPREHENSIVE SOLUTION : English Turkish

kapsamlı çözüm, kapsamlı karar, birçok konu kapsayan çözüm

COMPREHENSIVELY : English Turkish

adv. kapsamlı bir şekilde, ayrıntılı bir biçimde, geniş ölçüde

COMPREHENSIVENESS : English Turkish

n. kapsam, etraflı olma

COMPRESS : English Turkish

n. kompres

COMPRESS : English Turkish

v. kompres yapmak, bastırmak, sıkıştırmak, özetlemek, kısaltmak

COMPRESSED : English Turkish

adj. basınçlı, sıkıştırılmış

COMPRESSED AIR : English Turkish

sıkıştırılmış hava

COMPRESSED FILE : English Turkish

sıkıştırılmış dosya, daha küçük hale getirilmiş ve daha az disk alanı kaplayan dosya (özel algoritma kullanarak)

COMPRESSED VOLUME FILE : English Turkish

Sıkıştırılmış Hacim Dosyası, bir sabit diskin bütün bilgilerini içeren sıkıştırılmış biçimdeki salt okunur dosya, CVF

COMPRESSEDLY : English Turkish

adv. basık bir halde, sıkıştırılmış bir şekilde (sıkıştırılmış, yoğunlaştırılmış, koyulaştırılmış)

COMPRESSIBILITY : English Turkish

n. sıkıştırılabilirlik, sıkıştırılabilme ve yoğunlaştırılabilme

COMPRESSIBLE : English Turkish

adj. sıkıştırılabilir, bastırılabilir

COMPRESSING : English Turkish

n. özet, kısaltma

COMPRESSION : English Turkish

n. sıkıştırma, bastırma, basınç, özetleme, kısaltma, kompresyon, tazyik

COMPRESSION PROGRAM : English Turkish

sıkıştırma programı, özel algoritma aracılığı ile bilgisayar dosyasının disk bölümünü sıkıştıran program

COMPRESSIONAL : English Turkish

adj. sıkıştırılmış olan, sıkıştırılabilen veya yoğunlaştırılabilen; sıkıştırılmış, yoğunlaştırılmış

COMPRESSIVE : English Turkish

adj. basınçlı, baskılı, sıkıştıran

COMPRESSIVELY : English Turkish

adv. sıkıştırarak, sıkıştırma ile; kompaksiyon aracılığı ile