English To Turkish
COMPOUND : English Turkish
adj. bileşik, karışık
COMPOUND ADJECTIVE : English Turkish
n. sıfat tamlaması, (Gramer) iki bölümden oluşan ve genellikle tire ile yazılan sıfat (örneğin
never-ending, worn-out)
COMPOUND CLAUSE : English Turkish
n. birleşik yantümce, iki basit cümlecikten oluşan yantümce (Gramer)
COMPOUND FRACTION : English Turkish
ileşik kesir
COMPOUND FRACTURE : English Turkish
açık kırık
COMPOUND INTEREST : English Turkish
ileşik faiz
COMPOUND LEAF : English Turkish
n. bileşik yaprak, (Botanik) birden fazla ince uzun yapraktan oluşan yaprak
COMPOUND NOUN : English Turkish
n. birleşik ad, iki veya daha fazla kelimeden oluşan ad (örneğin, güneydoğu); kelimenin esas bölümünü çoğullaştırarak çoğul yapan ad (başkan yardımcıları veya başsavcılar gibi)
COMPOUND NUMBER : English Turkish
n. bileşik sayı, gerçek ve hayali sayılar kombinasyonu olan sayı (Matematik)
COMPOUND PERIOD : English Turkish
ölme süresi, bir hesaplamanın dayalı olduğu zaman dilimi
COMPOUND SENTENCE : English Turkish
ağlı cümle, bileşik cümle
COMPOUND VERBS : English Turkish
irleşik fiiller, yardımcı fiil ile birleşik olan fiiller (Gramer)
COMPOUND WORD : English Turkish
n. bileşik kelime, (Gramer) iki ya da daha fazla kelimeden oluşan sözcükler
COMPOUNDABLE : English Turkish
adj. birleştirilebilir, karıştırılabilir, harmanlanabilir
COMPOUNDER : English Turkish
n. birleştiren kimse, ilaçlar veya tedavi amaçlı maddeler karıştıran kimse; uzlaşan kimse
COMPOUNDING INTEREST : English Turkish
ileşik faiz, artan bir şekilde gerçekleşen faiz
COMPRADOR : English Turkish
n. işbirlikçi, (Portekizce – harfi harfine satın almacı anlamına gelir) aracı; dış ticaret için yerli idare memuru veya temsilci (eskiden Çin’de)
COMPREHEND : English Turkish
v. anlamak, kavramak, algılamak, idrak etmek, kapsamak, ihtiva etmek
COMPREHENDIBLE : English Turkish
adj. anlaşılabilir, kıvranılabilir
COMPREHENSIBILITY : English Turkish
n. anlaşırlık, anlaşabilirlik, anlaşılabilme, mantıklılık
COMPREHENSIBLE : English Turkish
adj. kavranabilir, anlaşılır, makul, anlaşılabilir
COMPREHENSIBLENESS : English Turkish
n. anlaşabilirlik, açıklık, tutarlılık
COMPREHENSIBLY : English Turkish
adj. anlaşılabilir bir şekilde, anlaşılır biçimde, idrak edilebilen bir şekilde
COMPREHENSION : English Turkish
n. anlayış, kavrama, idrak, kavrayış, akıl, kapsam, anlama
COMPREHENSIVE : English Turkish
adj. geniş, kapsamlı, anlayışlı, etraflı, idrak edebilen, meslek ortaokulu [brit.], geniş kapsamlı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani