English To Turkish
CONDAMNED CELL : English Turkish
n. ölüm hücresi
CONDE NAST PUBLICATIONS : English Turkish
Conde Nast Yayınları, İngilizce dilindeki en gözde dergilerden bazılarını (Vogue, Glamour, The New Yorker, Wired ve dahası gibi) yayımlayan büyük bir şirket
CONDE NAST TRAVELLER : English Turkish
Conde Nast Gezgini, pahalı seyahat ve yemekle ilgili konuları kapsayan aylık bir Amerikan dergisi
CONDEMN : English Turkish
v. kınamak, ayıplamak; suçlamak; mahkum etmek, çarptırmak, hüküm vermek; el koymak; kamulaştırmak; istimlak etmek
CONDEMN TO DEATH : English Turkish
v. ölüm cezasına çarptırmak, idama mahkum etmek
CONDEMNABLE : English Turkish
adj. kınanacak, mahkum edilebilir, istimlâk edilebilir
CONDEMNABLY : English Turkish
adv. ayıplanabilir bir şekilde, kınanmaya değer bir şekilde, azarı hak eden bir şekilde, suçlanmayı hak eden bir şekilde
CONDEMNATION : English Turkish
n. kınama, ayıplama; suçlama, mahkum etme, mahkumiyet; istimlak, kanunen el koyma
CONDEMNATION OF VIOLENCE : English Turkish
şiddeti kınama, güç kullanımı doğru bulmama, kan dökmeyi kınama
CONDEMNATORY : English Turkish
adj. kınayıcı
CONDEMNED : English Turkish
adj. hükümlü
CONDEMNED CELL : English Turkish
ölüm hücresi
CONDEMNED HIM : English Turkish
onu ayıpladı, onu tenkit etti, ona hüküm verdi
CONDEMNED HIM TO DEATH : English Turkish
onu idama mahkum etti, ona ölüm cezası verdi, ona idam cezası hükmü verdi
CONDEMNED TO DEATH : English Turkish
idama mahkum, ölüm cezası verilmiş olan, idam cezası ile cezalandırılan
CONDEMNER : English Turkish
n. istimlak eden kimse, mahkum eden kimse, suçlayan kimse; kınayan kimse, cezalandıran kimse
CONDEMNINGLY : English Turkish
adv. ayıplayarak, suçlu çıkarma ile, azarlayıcı bir şekilde
CONDENSABLE : English Turkish
adj. yoğunlaştırılabilir
CONDENSATE : English Turkish
n. kondensat, yoğunlaştırma ürünü
CONDENSATE : English Turkish
adj. yoğuşuk, sıvı hale dönüşen, kıvamlı
CONDENSATION : English Turkish
n. yoğunlaşma, gazdan sıvıya dönüşme, yoğunlaştırma; kümeleme, yığma, buğu, özet, kısaltma
CONDENSE : English Turkish
v. sıvı hale dönüşmek (gaz), yoğunlaşmak, koyulaşmak, yoğunlaştırmak
CONDENSED : English Turkish
adj. koyu, yoğunlaştırılmış, sıkılaştırılmış; özetlenmiş, kısaltılmış; gazdan sıvıya dönüşmüş
CONDENSED JUICE : English Turkish
yoğunlaştırılmış meyve suyu, konsantre meyve suyu
CONDENSED MILK : English Turkish
koyulaştırılmış süt, suyunun çoğu alınmış olan süt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani