English To Turkish
CONDENSER : English Turkish
n. kondansatör, mercek
CONDENSING COIL : English Turkish
n. soğutucu kangal
CONDENSING LENS : English Turkish
n. mercek, toplayıcı mercek
CONDENSOR : English Turkish
n. kondansatör, kapasitör
CONDESCEND : English Turkish
v. tenezzül etmek, lütfetmek, küçümseme ile davranmak
CONDESCENDENCE : English Turkish
n. tenezzül etme, istekli olarak kendini alçaltma; tutum veya davranış himaye etme, diğerlerine karşı gururlu bir şekilde davranma
CONDESCENDING : English Turkish
adj. lütfeden, tenezzül eden; küçümseyen, hor gören
CONDESCENDINGLY : English Turkish
adv. tenezzül ederek, küçümser biçimde, lütufta bulunarak
CONDESCENSION : English Turkish
n. tenezzül, lütuf, lütfetme
CONDIGN : English Turkish
adj. yerinde, hak, layık olunan
CONDIGNLY : English Turkish
adv. layıkıyla, doğru dürüst, uygun şekilde
CONDIMENT : English Turkish
n. baharat, yemeğe tat veren şey, sos
CONDITION : English Turkish
n. koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme
CONDITION : English Turkish
v. koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak
CONDITION EXAMINATION : English Turkish
n. ikmal sınavı, bütünleme sınavı
CONDITIONAL : English Turkish
adj. şartlı, bağlı, koşullara bağlı
CONDITIONAL AMNESTY : English Turkish
şartlı genel af, koşullu af, şartlı beraat, koşullara bağlı olan muafiyet
CONDITIONAL CLAUSE : English Turkish
şart cümlesi
CONDITIONAL CONTRACT : English Turkish
koşullu akit, askıya alınan koşul içeren sözleşme, sonlandırma şartı içeren sözleşme
CONDITIONAL DISCHARGE : English Turkish
n. şartlı salıverme
CONDITIONAL JUDGEMENT : English Turkish
şartlı karar, başka bir şeye bağlı olan karar
CONDITIONAL MOOD : English Turkish
şart kipi
CONDITIONAL OBLIGATIONS : English Turkish
şartlı yükümlülükler, birinin yerine getirilmesi başka bir yükümlülüğün yerine getirilmesine bağlı olan yükümlülükler
CONDITIONAL PROBABILITY : English Turkish
koşullu olasılık, başka bir olayın meydana gelmesini göz önüne alarak bir olayın meydana gelme olasılığı
CONDITIONAL SENTENCE : English Turkish
şartlı hüküm, şartlara bağlı olan karar, şartlı mahkeme kararı, koşullu yargı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani