Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONFECTED : English Turkish

adj. hazırlanmış, birçok değişik parçadan yapılmış, karıştırılmış

CONFECTIO : English Turkish

n. hazırlama, (Eczacılık) karışım hazırlama, bal veya şurup ile karıştırılmış olan ilaç ile hazırlanan tıbbi tatlımsı ilaç; ilaç karışımında eksipiyan olarak kullanılan hafif katı madde

CONFECTION : English Turkish

n. şekerleme, bonbon; imal, karışım hazırlama; hazır giyim, konfeksiyon

CONFECTION ITEMS : English Turkish

imalat ürünleri, mamul mallar (hazır giyim, giysi, tekstil, hazırlanan tıbbi ilaçlar, vs.); tam veya toplam etki yaratmak için birleştirilen öğe veya nesne

CONFECTIONER : English Turkish

n. şekerci, şekerlemeci, pastacı

CONFECTIONER'S SUGAR : English Turkish

n. pudra şekeri

CONFECTIONERY : English Turkish

n. pasta, şekerleme, pastalar, şekercilik, pastane, tatlıcılık

CONFEDERACY : English Turkish

n. Konfederasyon, İç Savaş sırasında ABD'den ayrılmak için Kuzey'e karşı savaşmış olan 11 güney eyaletinin kurduğu ittifak

CONFEDERACY : English Turkish

n. birlik, devletler birliği, amerikan güney eyaletleri konfederasyonu (iç savaş), komplo

CONFEDERATE : English Turkish

n. Konfederasyon yanlısı, ABD İç Savaşı sırasında güneyli Konfederasyon'u desteklemiş olan kimse, müttefik

CONFEDERATE : English Turkish

n. müttefik, konfederasyona bağlı kimse, suç ortağı

CONFEDERATE : English Turkish

v. birleşmek, birleştirmek, ittifak ettirmek, ittifak etmek

CONFEDERATE : English Turkish

adj. konfedere, birleşik, konfederasyon ile ilgili, suç ortağı

CONFEDERATE AIR FORCE : English Turkish

Müttefik Hava Gücü, Amerika'nın İkinci Dünya Savaşı döneminden kalan askerî hava araçlarını korumak ve tamir etmek için çalışan bir Amerikan teşkilatı, CAF

CONFEDERATE ARMY : English Turkish

Konfederasyon Ordusu, İç Savaş sırasında Kuzey'e karşı savaşmış olan Güneyli eyaletlerin ordusu (ABD Tarihi)

CONFEDERATE ROSE : English Turkish

n. ağaç hatmi, gece koyu kırmızı renge dönüşen beyaz veya pembe çiçekler veren Çin çalısı

CONFEDERATE STATES OF AMERICA : English Turkish

Amerika Müttefik Devletleri,
61'de ayrı bir birliktelik kurmak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılan güneyli 11 eyalet

CONFEDERATION : English Turkish

n. konfederasyon, birlik, devletler birliği, ittifak

CONFEDERATION OF BRITISH INDUSTRY : English Turkish

Britanya Sanayi Birliği, cbi, Britanyalı bir işçi birliği

CONFEDERATIVE : English Turkish

adj. birlikçi, konfederasyona ait veya ilgili olan

CONFEDERATIVE UNION : English Turkish

konfederatif birlik, müttefik grubu, birleşik ittifak

CONFER : English Turkish

v. vermek, sunmak, danışmak, görüşmek

CONFER A TITLE : English Turkish

unvan vermek, bir unvan vermek, unvan hakkı tanımak

CONFER PRIVATELY : English Turkish

özel olarak görüşmek, çok yakından konuşmak ve danışmak, özel olarak konuşmak

CONFER WITH : English Turkish

müzakere etmek,
ile danışmak,
ile görüşmek,
den öğüt istemek