English To Turkish
CONFEREE : English Turkish
n. konferansa katılan kimse, ödül alan kimse
CONFERENCE : English Turkish
n. konferans, kongre, görüşme, toplantı, birlik, lig
CONFERENCE CALL : English Turkish
konferans çağrısı, resmi toplantı veya tartışma olarak kullanılan çok hatlı arama
CONFERENCE COMMITTEE : English Turkish
Konferans Komitesi, Senatörler ve Temsilcilerden oluşan ve Senato ile Meclis'in yasa tasarıları arasındaki uyuşmalıkları çözmek için çalışan komite (ABD Siyaseti)
CONFERENCE OF PRESIDENTS : English Turkish
Başkanlar Konferansı, Birleşik Devletler'deki her büyük Musevi teşkilatın temsil edildiği bir organizasyon
CONFERENCE ON DATA SYSTEMS LANGUAGES : English Turkish
Veri Sistemleri Dilleri Konferansı, (Bilgisayar) ABD Savunma Bakanlığı tarafından bilgisayar programlama dilleri geliştirmek amacıyla kurulmuş olan ve günümüzde feshedilmiş bulunan bir organizasyon (COBOL'un geliştirilmesiyle bilinir), CODASYL
CONFERENCE ROOM : English Turkish
konferans odası, bir ofiste veya binada toplantıların gerçekleştiği oda
CONFERENCE USA : English Turkish
ABD Konferansı, Birleşik Devletler'de kolejli bir spor ligi, CUSA
CONFERENCING : English Turkish
n. konferans yapma, konferans veya toplantı yapma eylemi (özellikle bilgisayar gibi elektronik donanım aracılığı ile)
CONFERMENT : English Turkish
n. verme, ödüllendirme, bahşetme
CONFERRAL : English Turkish
n. bahşetme, danışma; bağışlayarak, takdim etme
CONFERREE : English Turkish
n. konferans katılımcısı, katılımcı; komite üyesi; bir şey verilen kimse, bir şeyin ödül olarak verildiği veya bağışlandığı kimse
CONFERRER : English Turkish
n. müzakere eden kimse, biriyle danışan kimse, başkasıyla görüşe alışverişinde bulunan kimse
CONFERRING : English Turkish
n. danışma, konsültasyon, kurul, görüşme; bağış
CONFERRING SECRETLY : English Turkish
gizlice danışmak, gizlice başvurmak, sır olarak üzerinde tartışmak, özel olarak konuşmak
CONFERVA : English Turkish
n. conferva, sıradan ipliksi yeşil su yosunu (Botanik)
CONFESS : English Turkish
v. itiraf etmek, kabullenmek, söylemek, günah çıkarmak
CONFESSABLE : English Turkish
adj. itiraf edilebilir, açıkça söylenebilir, kabul görebilir, kabul edilebilir
CONFESSANT : English Turkish
n. günah çıkaran kimse, bir papaza itirafta bulunan kimse
CONFESSED : English Turkish
adj. açık, ortaya konulan, itiraf edilen
CONFESSEDLY : English Turkish
adv. itiraf edildiği gibi, itirafı ile
CONFESSION : English Turkish
n. itiraf, söyleme, günah çıkarma; ikrar
CONFESSIONAL : English Turkish
n. itiraf ile ilgili, günah çıkarma ile ilgili
CONFESSIONAL PRAYER : English Turkish
günah çıkarma duası, bir kimsenin günahlarını itiraf ettiği ve bağışlanmasını istediği dua
CONFESSOR : English Turkish
n. itirafçı, günah çıkaran papaz; tehlike karşısında dinini inkâr eden kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani