Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONFIRMABLE : English Turkish

adj. onaylanır, tasdik olunur

CONFIRMAND : English Turkish

adj. kiliseye kabul ayinine kayılan kimse, kiliseye kabul ayinine hazırlanma

CONFIRMAND : English Turkish

n. kiliseye kabul ayini adayı, kiliseye üye adayı olan kimse

CONFIRMATION : English Turkish

n. doğrulama, onaylama, onama, onay, tasdik, teyit, kanıt, ispat; kiliseye kabul töreni

CONFIRMATION OF AN AGREEMENT : English Turkish

anlaşmanın tasdik edilmesi, sözleşmenin doğrulanması, anlaşmanın onaylanması

CONFIRMATION OF DELIVERY : English Turkish

teslimat teyidi, teslimatın alıcı tarafından kabul edildiğinin doğrulanması (tarih, zaman ve imza dahil)

CONFIRMATIVE : English Turkish

adj. doğrulayıcı, onaylayıcı, kuvvetlendirici

CONFIRMATORY : English Turkish

adj. doğrulayıcı, onaylayıcı, sağlamlaştırıcı

CONFIRMATORY LETTER : English Turkish

n. teyit mektubu

CONFIRMED : English Turkish

adj. yerleşmiş, müzmin, tiryaki, bağımlı, onaylı, tasdikli

CONFIRMED BACHELOR : English Turkish

müzmin bekâr

CONFIRMED THE THEORY : English Turkish

teoriyi teyit etti, teorinin doğruluğunu kanıtladı

CONFIRMEE : English Turkish

n. kendisine bir hak temlik olunan kişi, kendisine bir şey teyit edilen kişi (Hukuk)

CONFIRMER : English Turkish

n. teyit eden kimse, doğrulayan kimse, sağlayıcı

CONFIRMOR : English Turkish

n. teyit eden kimse, doğrulayan kimse, sağlayıcı

CONFISCABLE : English Turkish

adj. haczedilebilir, ele geçirilebilir, kanunen el konulabilir; haczi mümkün olan

CONFISCATE : English Turkish

v. kanunen el koymak, haczetmek, kamulaştırmak; istimlak etmek

CONFISCATED : English Turkish

adj. haczedilmiş, el konulan, kanunen al konulan, tahsis edilmiş, elinden alınmış olan (mülkiyet, para, vs.)

CONFISCATED PROPERTY : English Turkish

el konulmuş varlık, tahsis edilmiş varlıklar, el konulmuş özel mülkiyet

CONFISCATION : English Turkish

n. kamulaştırma, haciz, istimlak

CONFISCATION OF GOODS : English Turkish

mal müsaderesi, mallara el koyma, malları ele geçirme, mallara resmen el koyma

CONFISCATION OF PROPERTY : English Turkish

mal ve mülk müsaderesi, özel mülkiyeti tahsis etme veya el koyma

CONFISCATION PLAN : English Turkish

haciz planı, kamulaştırma tasarısı, el koyma planı

CONFISCATOR : English Turkish

n. haciz koyan kimse, ele geçiren veya el koyan kimse; yasal bir hakkı kaldıran kimse

CONFISCATORY : English Turkish

adj. el koyar gibi, insafsız, haydut gibi