Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONFIDENTLY : English Turkish

adv. güvenli olarak, emin olarak, kendine güvenerek, ataklıkla

CONFIDER : English Turkish

n. sır veren kimse, sırrını başkasıyla paylaşan kimse

CONFIDING : English Turkish

adj. güven duyulan, şüphe edilmeyen

CONFIG : English Turkish

CONFIG.SYS dosyası, DOS işletim sistemi konfigürasyon tanımlamalarını içeren dosya (Bilgisayar)

CONFIG : English Turkish

yapılandırma, düzenleme, oluşma, ayarlama (Bilgisayar)

CONFIG SYS : English Turkish

DOS işletim sistemi konfigürasyon tanımları dosyası

CONFIGURABLE : English Turkish

adj. ayarlanabilir, düzenlenebilir, biçimlendirilebilir, yapısı tanımlanabilir

CONFIGURATION : English Turkish

n. biçim, konum, gruplaşma; yıldız kümesi, gezegenlerin konumu

CONFIGURATION FILE : English Turkish

konfigürasyon dosyası, işletim sistemi için parametreler ve tanımlar içeren bilgisayar dosyası

CONFIGURATION MANAGER : English Turkish

Konfigürasyon Yöneticisi, bir Windows 95 tak ve çalıştır sisteminde aygıtların sisteme kurulumuyla ilgili merkez öğesi

CONFIGURATIONAL : English Turkish

adj. konbiçimsel, parçaların düzenlenmesi ile ilgili

CONFIGURATIONALLY : English Turkish

adv. konfigürasyon içinde, konfigürasyonel bir şekilde; konfigürasyon ile ilgili olarak; bir bilgisayar sistemini oluşturan bileşenlerle ilgili (Bilgisayar)

CONFIGURATIVE : English Turkish

adj. konfigürasyona ilişkin olan, konfigürasyona ait veya ilgili, unsurların düzenlemesi ile ilgili

CONFIGURE : English Turkish

v. yapılandırmak, belirli bir konfigürasyondan parçalar düzenlemek; bilgisayar sistemi birleştirmek

CONFINE : English Turkish

v. sınırlamak, tutmak, hapsetmek, kapamak; loğusa olmak

CONFINE : English Turkish

n. sınır

CONFINE ONESELF TO : English Turkish

v. yetinmek, kanaat etmek

CONFINED : English Turkish

adj. sınırlanmış, hapsedilmiş, kapatılmış, loğusa

CONFINED TO BED : English Turkish

n. yatalak

CONFINEMENT : English Turkish

n. kapatılma, hapsedilme, sınırlama, hapis; loğusalık

CONFINEMENT ORDER : English Turkish

kapatılma emri, çalışanların grev yapmalarını yasaklayan hükümet emri

CONFINEMENT TO BARRACKS : English Turkish

cezaevine hapsetme, bir yerin alt kısmında alıkoyma, kışla içine izole etme

CONFINER : English Turkish

n. kısıtlayan kimse, sınırlayan kimse, kapatan kimse

CONFINES : English Turkish

n. hudut, sınırlar, hudutlar, ülke sınırları

CONFIRM : English Turkish

v. doğrulamak, tasdiklemek, onaylamak, tasdik etmek, kuvvetlendirmek, takviye etmek; kiliseye kabul etmek