Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONSUMERIST : English Turkish

n. tüketici savunucusu, müşterileri hilekarlıktan, yanıltıcı reklamlardan, vs. korumayı destekleyen kişi

CONSUMING : English Turkish

adj. tüketen, bitiren, yakan, şiddetli

CONSUMING : English Turkish

n. tüketme

CONSUMING DESIRE : English Turkish

n. şiddetli arzu

CONSUMMATE : English Turkish

v. tamamlamak, tamamına erdirmek, mükemmelleştirmek

CONSUMMATE : English Turkish

adj. tam, eksiksiz, mükemmel

CONSUMMATED THEIR LOVE : English Turkish

aşklarını tamamladılar, cinsel ilişkiye girdiler

CONSUMMATELY : English Turkish

adv. eksiksiz olarak, tam olarak, tamamıyla; kusursuzca, bütünüyle, hatasız bir şekilde

CONSUMMATION : English Turkish

n. tamamlama, yerine getirme, tamamına erdirme; amaç, gaye; mükemmellik

CONSUMMATOR : English Turkish

n. sona erdiren, tamamlayan, bitiren; evliliğini tamamlayan kimse (cinsel birleşme ile)

CONSUMMATORY : English Turkish

adj. tamamına erdiren, bitirme veya tamamlama ile ilgili

CONSUMPTION : English Turkish

n. tüketim, bitirme, harcama, verem, tüberküloz

CONSUMPTION BASKET : English Turkish

tüketim sepeti, mal ve hizmetlerin tüketimi endeksi

CONSUMPTION DATA : English Turkish

veri tüketimi, kullanım verisi, giriş verisi

CONSUMPTION FUNCTION : English Turkish

tüketim fonksiyonu, tüketmek için mali kapasite ifade eden fonksiyon

CONSUMPTION LOAN : English Turkish

tüketim kredisi, tüketimi arttırmayı teşvik eden kredi

CONSUMPTIONS : English Turkish

n. harcamalar

CONSUMPTIVE : English Turkish

adj. tüketilecek, tüketim, savurgan, müsrif, veremli

CONSUMPTIVE : English Turkish

n. verem hastası

CONSUMPTIVELY : English Turkish

adv. zarar vererek, yok edici bir şekilde, savurgan bir şekilde; konsumpsiyon hastası olan kimse gibi (tüberküloz)

CONSUMPTIVENESS : English Turkish

n. bir hastalıkta zayıflayıp erime, konsumpsiyona yatkın olan (tüberküloz)

CONT. : English Turkish

n. aralıksız devam etme, kesintisiz devam etme, kesintinden sonra yeniden başlama

CONTACT : English Turkish

n. temas, dokunma, ilişki, bağlantı, tanıdık, portör, taşıyıcı

CONTACT : English Turkish

v. temas etmek, dokunmak, ilişki kurmak, irtibat kurmak, temasa geçmek, görüşmek

CONTACT BREAKER : English Turkish

şalter