Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONTINENTAL LAW : English Turkish

kıta hukuku, çoğu Avrupa ülkesinde ve Avrupa standartlarından etkilenmiş olan ülkelerde kullanılan hukuk sistemi

CONTINENTAL QUILT : English Turkish

n. kuştüyü yatak

CONTINENTAL SHELF : English Turkish

kıta sahanlığı, deniz seviyesi üzerinde olan ve kıtaları oluşturan yükseltilmiş kara parçası

CONTINENTAL TOUR : English Turkish

n. avrupa turu

CONTINENTALIZE : English Turkish

v. avrupalılaştırmak

CONTINENTALIZED : English Turkish

adj. avrupalılaştırılmış

CONTINENTALLY : English Turkish

n. kıtasal, Avrupai, Avrupai bir biçimde

CONTINENTALLY : English Turkish

adv. karasal olarak, karasal bir şekilde (kıta veya kıtalarla ilgili)

CONTINGENCE : English Turkish

n. bitişme, olasılık, şans

CONTINGENCY : English Turkish

n. ihtimal, olasılık, tesadüf, beklenmedik olay

CONTINGENT : English Turkish

n. birlik, rastlantı, beklenmedik olay

CONTINGENT : English Turkish

adj. olası, muhtemel, şartlı

CONTINGENT BENEFICIARY : English Turkish

muhtemel lehtar, sadece gelecekte bir olayın gerçekleşmesi durumunda fayda elde etme hakkı başlayacak olan lehtar

CONTINGENT FUND : English Turkish

olası zararlar fonu, acil durum kullanımı için bir tarafa konulan para tutarı

CONTINGENT LIABILITY : English Turkish

koşullu borç, belli bir koşulun yerine getirildiğinde yürürlüğe girecek olan borç

CONTINGENT ON : English Turkish

-e bağlı,
e tabi, şarta bağlanmış

CONTINGENTLY : English Turkish

adv. belki, bir ihtimal, olası

CONTINUABLE : English Turkish

adj. devam edebilen, sürebilen

CONTINUAL : English Turkish

adj. sıkça, devamlı, sürekli, durmadan

CONTINUALLY : English Turkish

adv. sürekli olarak, boyuna, durmadan

CONTINUANCE : English Turkish

n. devam etme; süre, sürüp gitme, uzatma, erteleme, temdit

CONTINUANT : English Turkish

n. sürekli ünsüz

CONTINUATION : English Turkish

n. devam, arka, devam etme, sürdürme, sürme, uzatma, temdit

CONTINUATION OF THE PEACE PROCESS : English Turkish

arış sürecini sürdürme, barış sürecini tamamlama, barış sürecinin yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etme

CONTINUATION SCHOOL : English Turkish

akşam okulu, boş zamanlarda gidilen okul