Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONTEXT SENSITIVE HELP : English Turkish

ağlam duyarlı yardım, kullanıcının geçerli durumuna uyan içerikler ile yardım ekranı

CONTEXTUAL : English Turkish

adj. sözün gelişine göre

CONTEXTUALISATION : English Turkish

n. bağlamlama, bir kelimeyi veya ifadeyi bir bağlama yerleştirme eylemi veya süreci; bir fikri veya eylemi uygun bir bağlama yerleştirme (ayrıca contextualization)

CONTEXTUALISE : English Turkish

v. bağlamlamak, bir kelimeyi veya ifadeyi bir bağlama yerleştirmek; bir fikri veya eylemi uygun bir bağlama yerleştirmek (ayrıca contextualize)

CONTEXTUALIZATION : English Turkish

n. bağlamlama, bir kelimeyi veya ifadeyi bir bağlama yerleştirme eylemi veya süreci; bir fikri veya eylemi uygun bir bağlama yerleştirme (ayrıca contextualisation)

CONTEXTUALIZE : English Turkish

v. bağlamlamak, bir kelimeyi veya ifadeyi bir bağlama yerleştirmek; bir fikri veya eylemi uygun bir bağlama yerleştirmek (ayrıca contextualise)

CONTEXTUALLY : English Turkish

adv. sözün gelişine göre

CONTEXTURE : English Turkish

n. dokuma, kumaş, yapı, bünye, düzen

CONTIGUITY : English Turkish

n. yakınlık, komşuluk, bitişiklik; temas

CONTIGUOUS : English Turkish

adj. yakın, bitişik, komşu, sınırdaş

CONTIGUOUSLY : English Turkish

adv. bitişik olarak, sınırdaş bir şekilde, bitişik bir şekilde

CONTIGUOUSNESS : English Turkish

n. bitişiklik, civar, yakınlık, sıklık, sınırlar paylaşma

CONTINENCE : English Turkish

n. ılımlılık, ölçülülük; kendini tutma

CONTINENCY : English Turkish

n. kendini tutma, kendine hakim olma, öz disiplin; bir kimsenin cinsel istekleri ve tutkularına hakim olması

CONTINENT : English Turkish

n. kıta, anakara, avrupa kıtası; britanya ve İrlanda haricindeki avrupa kıtası

CONTINENT : English Turkish

adj. kendine hakim, ölçülü

CONTINENTAL : English Turkish

n. Avrupalı, İngilizler ve İrlandalılar haricindeki avrupalı

CONTINENTAL : English Turkish

adj. karasal, kıtasal, kıta, Avrupa ile ilgili, Avrupai

CONTINENTAL : English Turkish

adj. kıtasal, kıtaya ait veya ilgili olan

CONTINENTAL AIRLINES : English Turkish

Anayurt Havayolları, Houston (Texas) merkezli önde gelen bir Amerikan havacılık şirketi

CONTINENTAL ARMY : English Turkish

n. Anayurt ordusu, Amerikan Devrimi sırasındaki Amerikan ordusu

CONTINENTAL BREAKFAST : English Turkish

n. kontinental kahvaltı, mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı

CONTINENTAL CLIMATE : English Turkish

n. karasal iklim, (Meteoroloji) çok sıcak yazları ve çok soğuk kışları olan oldukça kuru iklim (Asya’nın ve Kuzey Amerika’nın orta bölgelerine özgü olan)

CONTINENTAL DRIFT : English Turkish

n. karaların kayması, kıtaların jeolojik zaman boyunca dünya yüzeyindeki aşamalı hareketi ve oluşumu

CONTINENTAL EUROPE : English Turkish

n. Kıta Avrupası, the Continent (kara kıtası), Avrupa kıtası, Avrupa karası