English To Turkish
COOPETITION : English Turkish
n. işbirliği içinde yapılan rekabet, ("competition" ve "cooperation" kelimelerinin kombinasyonu) başka bir şirket ile rekabet eden ticari şirketler arasındaki işbirliği, birbiriyle rekabet içinde olan şirketlerin ortak çabalarının sonuçları
COOPT : English Turkish
v. asimile etmek, benimsenmek, içine almak; üye olarak seçmek
COORDINATE : English Turkish
n. koordinat, apsis, eşit şey
COORDINATE : English Turkish
v. koordine etmek, düzenlemek, uyum sağlamak
COORDINATE : English Turkish
adj. koordine, eşit, düzenli, koordinat
COORDINATE GEOMETRY : English Turkish
Koordinat Geometrisi, ICES'in alt sistemleri, inşaat mühendisliği sorunlarını çözmek üzere kullanılan bir bilgisayar sistemi, COGO (Bilgisayar)
COORDINATE GRID : English Turkish
koordinat grid, koordinatlar haritasını çizmek için kullanılan çizim sistemi
COORDINATE SYSTEM : English Turkish
koordinat sistemi, haritası çizilmiş olan koordinatlar sistemi
COORDINATED : English Turkish
adj. koordine, eşlenen, uygun
COORDINATED CLOSURE : English Turkish
koordineli kapatma, bir bölgeden geçişlere askeriye tarafından izin verilmemesi
COORDINATED EFFORT : English Turkish
koordineli çaba, uyumlu çaba, eylemlerin bağdaştığı gayret
COORDINATELY : English Turkish
adv. koordineli, eşit ölçüde, koordine olarak, uygun bir şekilde
COORDINATING : English Turkish
n. düzenleme, düzenleyici, sıralama, dizme, bağdaştırıcı
COORDINATION : English Turkish
n. koordinasyon, eşgüdüm, düzen, bağlantı, uyumlu çalışma
COORDINATOR : English Turkish
n. koordinatör, eşgüdümcü
COOSSIFICATION : English Turkish
n. coossification, kemikleşme ile olan bağlantı, kemik oluşumu ile bağlantı
COOT : English Turkish
n. sutavuğu; kel, dazlak
COOTIE : English Turkish
n. bit
COP : English Turkish
n. polis, polis memuru; aynasız; tutuklama; konik iplik yumağı
COP : English Turkish
v. yakalamak; enselemek; çalmak; aşırmak
COP IT : English Turkish
cezalandırmak, başı derde girmek
COP OUT : English Turkish
kaçamak yapmak, yan çizmek
COP OUT ARTIST : English Turkish
n. sorumluluktan kaçan kimse
COPA CABANA : English Turkish
Rio de Janeiro'da gözde bir sahil ve tatil yeri
COPACETIC : English Turkish
adj. başarılı, iyi, olur, tamam (Argo)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani