English To Turkish
CUPBEARER : English Turkish
n. saki, şarap bardağını dolduran ve servis yapan kimse
CUPBOARD : English Turkish
n. dolap, yüklük; büfe
CUPCAKE : English Turkish
n. küçük kek, fincan şeklindeki tavada fırınlanmış kek; (Bilgisayar, İnternet) kullanıcının değişik İnternet siteleri tarafından erişilebilen disk üzerine kişisel profil yaratmasına izin veren program
CUPEL : English Turkish
n. maden potası
CUPERTINO : English Turkish
n. California'da (ABD) bir şehir
CUPFUL : English Turkish
n. fincan dolusu miktar
CUPHOLDER : English Turkish
n. kupa sahibi, galip, kazanan, ödül sahibi
CUPID : English Turkish
n. aşk tanrısı [mit.]
CUPID : English Turkish
n. aşk tanrısı, Roma Mitolojisi aşk tanrısının sanatsal tasviri (özellikle yay ve ok taşıyan tombul, çıplak erkek çocuk şeklinde)
CUPID'S ARROWS : English Turkish
Cupid'in (aşş Tanrısı) oku, Romalı aşk Tanrısının değdiği kişilerin âşık olmalarına neden olduğu söylenen okları (Roma Mitolojisi)
CUPIDITY : English Turkish
n. açgözlülük, hırs
CUPLIKE : English Turkish
adj. fincan gibi, fincan şeklinde, fincana bezeyen
CUPOLA : English Turkish
n. kubbe; zırhlı kule; yumru
CUPPA : English Turkish
n. cuppa, bir fincan çay (İngiliz Argosu)
CUPPER : English Turkish
n. hastadan kan alan kimse, kan alan kişi, diğerlerinden kan alan kimse (tıbbi prosedür olarak); çay fincanı, cuppa (İngiliz Argosu)
CUPPING : English Turkish
n. hacamat, iç kan toplanmasına çare bulmak amacıyla kanı yüzeye çekmek için kullanılan şişe çekme uygulaması (Geleneksel Çin Tıbbı terapisi)
CUPPING GLASS : English Turkish
vantuz, hacamat terapisinde kullanılan cam, iç kan toplanmasına çare bulmak amacıyla kanı yüzeye çekmek için kullanılan boşaltılmış cam
CUPPING-GLASS : English Turkish
vantuz, hacamat terapisinde kullanılan cam, iç kan toplanmasına çare bulmak amacıyla kanı yüzeye çekmek için kullanılan boşaltılmış cam
CUPREOUS : English Turkish
adj. bakırlı, bakırımsı
CUPRIC : English Turkish
adj. bakırlı, bakır
CUPRIFEROUS : English Turkish
adj. bakır ihtiva eden, bakır içeren veya üreten
CUPRITE : English Turkish
n. kuprit, bakır cevheri (mineral)
CUPRONICKEL : English Turkish
adj. nikel ve bakır karışımı olan, nikel ve bakır içeren
CUPROUS : English Turkish
adj. bakırlı, bakır
CUPRUM : English Turkish
n. kuprum, (Kimya) bakır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani