English To Turkish
CURATORSHIP : English Turkish
n. müdürlük, velilik
CURATRIX : English Turkish
n. kadın vasi, kadın kayyım (sorumlu kimse; idareci)
CURB : English Turkish
n. fren, gem; kaldırım kenarı; at ayağındaki şişlik
CURB : English Turkish
v. frenlemek, gem vurmak, gemlemek; zaptetmek; uzak tutmak
CURB MARKET : English Turkish
n. borsa sonrası sokakta devam eden işlemler
CURB MILITANTS : English Turkish
militanları kontrol altında tutmak, şiddete başvuran eylemcileri engellemek
CURBSTONE : English Turkish
n. kaldırım taşı
CURCUMA : English Turkish
n. zerdeçal, hintsafranı
CURD : English Turkish
n. kesilmiş süt; kesmik, lor
CURDLE : English Turkish
v. sütü kesmek; pıhtılaştırmak, kesilmek, pıhtılaşmak
CURDLE ONE'S BLOOD : English Turkish
kanını dondurmak, dehşete düşürmek
CURDLE THE BLOOD : English Turkish
kanı donmak, kanını dondurmak, kan pıhtısı, dehşete düşürmek, çok korkutmak
CURDLING : English Turkish
n. pıhtı oluşumu, pıhtılaşma, bir sıvıda kısmi olarak katı parçalar oluşturma süreci; kazeinin peynir mayası veya başka asit etkinliği tarafından pıhtılaştırıldığı peynir üretimi aşaması
CURDY : English Turkish
adj. kesilmiş, pıhtılaşmış
CURE : English Turkish
n. tedavi, şifa, ilaç; çare, derman; reçete; kür; papazlık; imamlık
CURE : English Turkish
v. iyileştirmek, tedavi etmek; sertleştirmek; kurutmak
CURE ALL : English Turkish
n. her derde deva
CURE OF SOULS : English Turkish
n. imamlık, papazlık
CURE-ALL : English Turkish
n. her derde deva, tüm hastalıkların veya rahatsızlıkların dermanı, her derde deva olan ilaç
CURED : English Turkish
adj. muhafaza edilmiş, konserve yapılmış, kurutulmuş, tütsülenmiş, turşu yapılmış (yiyecek ile ilgili); (Tıp) iyileşmiş, iyileştirilmiş, başarılı bir şekilde tedavi edilmiş
CURED COD : English Turkish
n. füme morina
CURED HIM : English Turkish
onu iyileştirdi, onu daha iyi yaptı, onu tedavi etti
CURELESS : English Turkish
adj. çaresiz, tedavisi mümkün olmayan, tedavisi olmayan
CURER : English Turkish
n. tedavi eden kişi, tedavi eden kimse, iyileştiren kimse
CURET : English Turkish
n. küret, vücut boşluklarından doku çıkarmak için kullanılan bir taradı kaşık şeklinde olan cerrahi alet curette)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani