Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CURRENCY : English Turkish

n. geçerlik, geçerlilik, yaygınlık, tedavül; para, döviz; devir; dolaşım; değer

CURRENCY ACCOUNT : English Turkish

n. döviz hesabı

CURRENCY BASKET : English Turkish

döviz sepeti, herhangi bir ülkede tedavüldeki para miktarı

CURRENCY BASKET BASIS : English Turkish

döviz sepeti değeri, değişik ülke dövizlerinin ilişkisel değeri

CURRENCY BASKET RATE : English Turkish

döviz sepeti oranı, Shekel’e ilişkin olarak diğer yabancı dövizlerin birleştirilmiş ortalamalarından oluşan parasal oran

CURRENCY BILL : English Turkish

n. kambiyo senedi

CURRENCY BLOCK : English Turkish

ortak para cinsi kullanan ülkeler, aynı döviz cinsini kullanan farklı ülkeler grubu

CURRENCY CONVERSION : English Turkish

para çevirme, para değiştirme, döviz bozmak

CURRENCY DECLARATION : English Turkish

döviz beyanı, bir kimsenin bir ülkeye getirdiği veya bir ülkeden çıkardığı yabancı para miktarının beyanı

CURRENCY DESTRUCTION : English Turkish

para yok etme, kağıt veya madeni paraları hasara uğratmak

CURRENCY EXCHANGE : English Turkish

n. döviz bürosu

CURRENCY FLUCTUATIONS : English Turkish

döviz kuru dalgalanmaları, bir para birimi değerindeki değişimler

CURRENCY HAVEN : English Turkish

para cenneti, vergilendirilmeyecek bir yere para yatırmak

CURRENCY IN CIRCULATION : English Turkish

tedavüldeki para, ülke çapında dolaşımda olan para miktarı

CURRENCY ISSUE : English Turkish

emisyon hacmi, para dağılımı, döviz dağıtımı

CURRENCY LEAKAGE : English Turkish

para değer kaybı, yatırılan paranın kullanıldığı ve piyasadaki para miktarının azaldığı durum

CURRENCY REVALUATION : English Turkish

paranın yeniden değer kazanması, bir para biriminin değerinin diğer para birimlerine ilişkin olarak yükselmesi

CURRENCY SUBSTITUTION : English Turkish

para ikamesi, nakit para yerine kullanılan bir şey (çek, kredi kartı, vs.)

CURRENCY SWAP : English Turkish

döviz takası, değişik ülke para birimlerinin karşılıklı olarak değişimi

CURRENCY TRADING : English Turkish

döviz ticareti, yabancı para birimleri ile ticaret yapmak, yabancı para ticareti

CURRENCY UNION : English Turkish

para birliği, ülkeler arasında yapılan ilişkin döviz kurlarını devam ettirme anlaşması

CURRENCY UNIT : English Turkish

para birimi, takas bazı olarak kullanılan para miktarı

CURRENT : English Turkish

n. akım, akıntı, cereyan; eğilim

CURRENT : English Turkish

adj. cari, bugünkü, geçer, geçerli, şimdiki, tedavüldeki

CURRENT ACCOUNT : English Turkish

cari hesap