Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CUT BREAD INTO SLICES : English Turkish

ekmeği dilimlere kesmek, ekmek dilimlemek, ekmeği ince parçalara kesmek

CUT COAT ACCORDING TO CLOTH : English Turkish

v. ayağını yorganına göre uzatmak, sadece satın almaya gücün yeten şeyleri almak, sadece satın alman için yeterli paran olan şeyleri almak

CUT CORNERS : English Turkish

kestirme yoldan halletmek, ucuza halletmek

CUT DOWN : English Turkish

v. boydan boya kesmek, ağaç kesmek, devirmek, öldürmek, indirim yaptırmak, kısaltmak

CUT DOWN : English Turkish

v. kesip düşürmek, indirmek, onurunu kırmak; azaltmak, eksiltmek; keserek düşmesine neden olmak

CUT DOWN : English Turkish

adj. kesip düşürülmüş, kısaltılmış; kesilip atılmış, budanmış, yontulmuş

CUT DOWN ON : English Turkish

kısmak, azaltmak

CUT DOWN WITH AN AXE : English Turkish

v. balta ile kesmek

CUT FROM WHOLE CLOTH : English Turkish

adj. asılsız, uydurma, uyduruk, yalan; tamamen yalan; gerçeğe dayanmayan, gerçek olmayan

CUT GLASS : English Turkish

kesme cam, billur, kristal

CUT HAIR : English Turkish

saç kesmek, saçını kestirmek, saçına şekil verdirmek, berbere gitmek

CUT HIM TO THE QUICK : English Turkish

onu can evinden vurdu, onu en çok acıtan yerinden vurdu

CUT HIS FACE : English Turkish

onun yüzünü vurdu, yüzüne zarar verdi, yüzünü yaraladı; yüzünden yara aldı, yüzü yaralandı

CUT HIS NAILS : English Turkish

tırnaklarını kesti, makas veya tırnak makası ile el veya ayak tırnaklarının uçlarını kesti

CUT IN : English Turkish

devreye sokmak, ortak yapmak, hisse vermek, karışmak, sözünü kesmek, sollayıp yolunu almak, yerini almak, dansta eşini almak

CUT IN HALF : English Turkish

yarıya bölmek, iki eşit parçaya ayırmak, ikiye ayırmak

CUT IN PRICES : English Turkish

fiyatları aşağı çekmek, fiyatları düşürmek, fiyat indirimi, ucuz yapmak

CUT INTO : English Turkish

v. karışmak, dalmak

CUT INTO A CONVERSATION : English Turkish

lâfa karışmak, söze dalmak

CUT INTO SLICES : English Turkish

v. dilimlemek

CUT INTO TWO : English Turkish

v. ikiye kesmek

CUT IT : English Turkish

aşarıya ulaşmak, başarmak, becerdi; gereken kalite seviyesine ulaştı

CUT IT FINE : English Turkish

ucu ucuna yetişmek, son anda yetişmek

CUT IT OUT : English Turkish

kes, bırak, yapma

CUT IT OUT! : English Turkish

kes artık! dur! yeter!