Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CUTELY : English Turkish

adv. zekice, kurnazca; şirin bir biçimde, sevimlilikle

CUTENESS : English Turkish

n. zekâ, sevimlilik

CUTESY : English Turkish

adj. sevimli , şirin, çok güzel ve sevimli

CUTEY : English Turkish

n. sevimli kimse, hoş kimse, şirin kimse; zekice yapılan dalavere, hile (Argo)

CUTICLE : English Turkish

n. epiderm, üst deri, tırnak çevresindeki ölü deri, kütikül; yaprak üst zarı

CUTICLE SCISSORS : English Turkish

n. manikür makası, manikür pensi

CUTICULA : English Turkish

n. üst deri, bazı böceklerde görülen sert dış kabuk (Entomoloji)

CUTICULAR : English Turkish

adj. kutiküler, üst deriye ait veya ilişkin; üst deriye benzeyen

CUTICULARISATION : English Turkish

n. cuticularisation, sıyrılmış bir bölgeyi epidermis ile kaplama; üst deri kaplanmış olma süreci (ayrıca cuticularization)

CUTICULARISED : English Turkish

adj. üst deri ile kaplanmış, epidermis ile kaplanmış, üst deriye dönüşmüş (ayrıca cuticularized)

CUTICULARIZATION : English Turkish

n. cuticularization, sıyrılmış bir bölgeyi epidermis ile kaplama; üst deri kaplanmış olma süreci (ayrıca cuticularisation)

CUTICULARIZED : English Turkish

adj. üst deri ile kaplanmış, epidermis ile kaplanmış, üst deriye dönüşmüş (ayrıca cuticularised)

CUTIE : English Turkish

n. sevimli kız, çekici kız

CUTIEPIE : English Turkish

n. sevimli şey, çekici kız, güzel kadın, şirin kimse; şekerim, tatlım (sevgi gösteren lakap)

CUTIN : English Turkish

n. kütin, bitkilerde görülen balmumuna bezeyen madde (Botanik)

CUTIS : English Turkish

n. derma, alt deri, kütis

CUTLAS : English Turkish

n. bir çeşit kılıç, kısa kıvrık kılıç

CUTLASS : English Turkish

n. denizci kaması; pala

CUTLER : English Turkish

n. bıçakçı

CUTLERY : English Turkish

n. çatal bıçak takımı; bıçakçılık

CUTLET : English Turkish

n. pirzola, kotlet; külbastı

CUTOFF : English Turkish

n. kestirme yol; durdurma noktası, limit, şalter

CUTOFF SWITCH : English Turkish

şalter düğmesi, elektrik devresini kapatan veya açan düğme

CUTOUT : English Turkish

n. kesilerek biçimlendirilmiş şey, kesme devresi, şalter; egzost supabı

CUTPURSE : English Turkish

n. yankesici