English To Turkish
DANDYISH : English Turkish
adj. düzgün, şık, zarif
DANDYISM : English Turkish
n. züppelik
DANE : English Turkish
n. Danimarkalı
DANE LAW : English Turkish
dane law, 9’uncu ve 10’ncu yüzyıllarda kuzeydoğu İngiltere’nin Danimarkalı istilacılar ve yeni yerleşimciler tarafından yaratılan kanunlar; İngiltere’nin bu kanunlar altında bulunan bölümü; danelaw, danelagh
DANEGELD : English Turkish
n. (10'uncu yüzyıl İngiltere'sinde) başlarda İngiltere'deki Danimarkalı istilacılara rüşvet amacıyla verilen fakat daha sonrasında toprak vergisi olarak devam etmiş olan yıllık toprak vergisi
DANELAGH : English Turkish
n. danelagh, 9’uncu ve 10’ncu yüzyıllarda kuzeydoğu İngiltere’nin Danimarkalı istilacılar ve yeni yerleşimciler tarafından yaratılan kanunlar; İngiltere’nin bu kanunlar altında bulunan bölümü; danelaw
DANELAW : English Turkish
n. danelaw, , 9’uncu ve 10’ncu yüzyıllarda kuzeydoğu İngiltere’nin Danimarkalı istilacılar ve yeni yerleşimciler tarafından yaratılan kanunlar; İngiltere’nin bu kanunlar altında bulunan bölümü; danelagh
DANG : English Turkish
interj. lanetleme, küfür biçimi (argo
"damn" kelimesinin alternatif şekli)
DANG : English Turkish
n. dang, (Amerikan Argosu) penis; kadın
DANGER : English Turkish
n. tehlike, tehdit
DANGER AREA : English Turkish
tehlikeli bölge, tehlikeli alan, tehlike bölgesi
DANGER OF DEATH : English Turkish
ölüm tehlikesi, ölüme çok yakın
DANGER SIGNAL : English Turkish
tehlike sinyali, tehlike işareti
DANGER TO THE PUBLIC : English Turkish
halk için tehlike oluşturan, halk için tehlike arz eden bir şey veya kimse
DANGER ZONE : English Turkish
tehlike bölgesi, tehlikeli bölge
DANGERFIELD : English Turkish
n. birr soyadı; Rodney Dangerfield (
2004, Jacob Cohen olarak doğdu), ABD'li bir komedyen ve film oyuncusu, "Caddyshack" ve "Natural Born Killers (Doğuştan Katiller)" filmleri oyuncusu
DANGEROUS : English Turkish
adj. tehlikeli, riskli
DANGEROUS ANIMAL : English Turkish
tehlikeli hayvan, güvenli olmayan ayvan, yabani ve vahşi canavar
DANGEROUS BEND : English Turkish
tehlikeli dönüş
DANGEROUS CARGO : English Turkish
tehlikeli kargo, güvenli olmayan kargo
DANGEROUS GAMES : English Turkish
tehlikeli oyunlar, riskli oyunlar veya uğraşılar
DANGEROUS REPERCUSSION : English Turkish
tehlikeli geri tepme, daha önce yapılmış eylem veya olgunun tehlikeli sonuçları
DANGEROUS THING : English Turkish
tehlikeli bir şey, tehlikeyle dolu olan bir şey, son derece tehlikeli bir şey
DANGEROUS TO THE PUBLIC : English Turkish
halk için tehlikeli, halk için tehdit oluşturan
DANGEROUS TURNS : English Turkish
tehlikeli dönüşler, tehlikeli virajlar (yolda, vs.); tehlikeli gelişmeler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani